Translation of "Anticipated" in Turkish

I anticipated trouble.

Ben sorun olacağını umuyordum.

I anticipated this.

Bunu bekliyordum.

I anticipated that.

Ben onu tahmin ettim.

- We should've anticipated this.
- We should have anticipated this.

Biz bunu beklemeliydik.

I anticipated his question.

Ben onun sorusunu önceden tahmin ettim.

- I should've anticipated this happening.
- I should have anticipated this happening.

Bunun olmasını tahmin etmeliydim.

Something I hadn't anticipated happened.

Beklemediğim bir şey oldu.

Isn't that what we anticipated?

Beklediğimiz bu değil mi?

It was everything I anticipated.

Beklediğim her şey oydu.

I anticipated that would happen.

Onun olacağını tahmin etmiştim.

The nurse anticipated all his wishes.

Hemşire onun bütün isteklerini tahmin etti.

The economist anticipated a prolonged depression.

Ekonomist, sürüp giden bir ekonomik kriz sezinledi.

The attendants anticipated all our needs.

Katılanlar tüm ihtiyaçlarımızı tahmin etti.

- Tom expected it.
- Tom anticipated that.

Tom onu tahmin etti.

I ought to have anticipated this.

Bunu tahmin etmeliydim.

- I should've anticipated that this would happen.
- I should have anticipated that this would happen.

Bunun olacağını beklemeliydim.

In a way that nobody ever anticipated?

kimsenin öngöremediği bir şekilde.

We anticipated where the enemy would attack.

Biz düşmanın nereden saldıracağını önceden tahmin ettik.

The job was bigger than I anticipated.

İş beklediğimizden daha büyüktü.

Do you think I haven't anticipated that?

Bunu beklemediğimi düşünüyor musun?

It might happen sooner than we anticipated.

Bu beklediğimizden daha kısa sürede olabilir.

As anticipated, there have been some problems.

Beklendiği gibi, bazı sorunlar vardı.

As anticipated, we have had some problems.

Umulduğu gibi, bazı sorunlarımız vardı.

Tom anticipated that there would be trouble.

Tom sorun olacağını önceden kestirdi.

He anticipated traveling abroad the next year.

O gelecek yıl yurt dışında seyahat etmeyi umuyordu.

I anticipated a quiet vacation in the mountains.

Ben, dağlarda sessiz bir tatil umuyordum.

Nobody anticipated such a sharp decline in interest rates.

Hiç kimse faiz oranlarında böylesine keskin bir düşüş beklemiyordu.

- I should've anticipated that Tom wouldn't get along with Mary.
- I should have anticipated that Tom wouldn't get along with Mary.

Tom'un Mary ile geçinemeyeceğini beklemeliydim.

A resolution to the problem was more difficult than we anticipated.

Sorunun çözümü beklediğimizden daha zordu.

There was a larger crowd at the concert than we had anticipated.

Konserde umduğumuzdan daha büyük bir kalabalık vardı.

You often need to spend more time doing something than you anticipated.

Sen sık sık bir şey yaparak umduğundan daha fazla zaman harcamalısın.

- I was expecting this.
- I anticipated this.
- I've been waiting for this.
- I expected this.

Bunu bekliyordum.