Translation of "Bat" in Turkish

0.021 sec.

Examples of using "Bat" in a sentence and their turkish translations:

- Is that a bat?
- Is this a bat?

O bir yarasa mı?

In some bat

bazı yarasada

A single bat?

bir tek yarasa mı?

So bat man

yani yarasa adam

The bat screeches.

Yarasa çığlık atıyor.

And kills this bat

ve bu yarasayı öldürüyor

Pick your favorite bat.

Favori raketini seç.

Is that a bat?

O bir yarasa mı?

What is this bat subject

bu yarasa mevzusu nedir

Australian black dog in bat

Avusturalya siyah köpek yarasasında

That's not my baseball bat.

O benim beyzbol sopam değil.

She didn't bat an eyelid.

- O aldırış etmedi.
- Hiç istifini bozmadı.
- Hiç aldırış etmedi.

The bat flees the light.

Yarasa ışıktan kaçar.

May I use this bat?

Bu beyzbol sopasını kullanabilir miyim?

She didn't bat an eye.

O kılını bile kıpırdatmadı.

Tom didn't bat an eye.

Tom kılını bile kıpırdatmadı.

It's my turn to bat.

Vuruş sırası bende.

That isn't my baseball bat.

Bu benim beyzbol sopam değil.

- He hit a ball with the bat.
- He hit the ball with the bat.

O, bilardo sopası ile topa vurdu.

Besides, a bat fed with meat

bunun yanı sıra etle beslenen yarasa

He's as blind as a bat.

O, bir yarasa kadar kör.

Tom didn't even bat an eye.

- Tom aldırış etmedi bile.
- Tom istifini bile bozmadı.

Tom was bitten by a bat.

Tom bir yarasa tarafından ısırıldı.

Betty was bitten by a bat.

Betty bir yarasa tarafından ısırıldı.

Tom is holding a baseball bat.

Tom bir beyzbol sopası tutuyor.

Each bat can drink its body weight in blood every night. -[pup grunts] -[bat screeches]

Her bir yarasa her gece vücut ağırlığı kadar kan içebilir.

This is the task of the bat

işte yarasanın görevi de bu

He hit a ball with the bat.

O, beyzbol sopasıyla topa vurdu.

Tom is as blind as a bat.

Tom bir yarasa kadar kör.

Tom laid the bat on the ground.

Tom yarasayı yere koydu.

She attacked him with a baseball bat.

O, bir beyzbol sopası ile ona saldırdı.

Tom hit the ball with the bat.

Tom sopayla topa vurdu.

Tom handed a baseball bat to Mary.

Tom Mary'ye bir beyzbol sopası uzattı.

Tom hit Mary with a baseball bat.

Tom bir beyzbol sopasıyla Mary'ye vurdu.

Tom hit Mary with an aluminum bat.

Tom alüminyum bir sopayla Mary'ye vurdu.

Fadil took the baseball bat from Layla.

Fadıl, Leyla'dan beyzbol sopasını aldı.

Why are you carrying a baseball bat?

- Neden beyzbol sopası taşıyorsun?
- Neden yanında beyzbol sopası bulunduruyorsun?

Sami beat Layla with a wooden bat.

Sami tahta bir sopa ile Leyla'yı dövdü.

Tom armed himself with a baseball bat.

Tom emanet olarak yanına beyzbol sopası aldı.

I hit Tom with a baseball bat.

Tom'a beyzbol sopasıyla vurdum.

Virus that uses this bat as a host

bu yarasayı konakçı olarak kullanan virüs

And blood-fed vampire bat is also available

ve kanla beslenen vampir yarasa da mevcuttur

The boy has a bat under his arm.

Çocuğun kolunun altında bir beyzbol sopası var.

The player swung the bat at a ball.

Oyuncu raketi topa salladı.

I understand you went to bat for Tom.

Tom'un yardımına koşmak için gittiğini anlıyorum.

Tom swung the bat, but missed the ball.

Tom sopayı salladı ama topu kaçırdı.

Tom knocked out John with a baseball bat.

Tom John'u bir beyzbol sopasıyla yere yıktı.

Tom had a baseball bat in his hands.

Tom'un ellerinde bir beyzbol sopası vardı.

Sami beat his wife with a baseball bat.

- Sami eşini bir beyzbol sopasıyla dövdü.
- Sami karısını bir beyzbol sopasıyla dövdü.

But remember, the bat he used as a host

ama unutmayın konakçı olarak kullandığı yarasada

The boy hit the ball with his new bat.

Çocuk yeni sopası ile topa vurdu.

A bat is not a bird, but a mammal.

Bir yarasa bir kuş değildir ama bir memelidir.

The bat was stolen yesterday, along with the balls.

Dün beyzbol sopası, toplarla birlikte çalındı.

Tom swung the bat and hit a home run.

Tom sopayı salladı ve bir tur vuruşu yaptı.

- Tom didn't even flinch.
- Tom didn't bat an eye.

Tom kılını bile kıpırdatmadı.

There's a bat on the ceiling in my office!

Büromun tavanında bir yarasa var!

Tom beat Mary to death with a baseball bat.

Tom Mary'yi bir beyzbol sopasıyla öldüresiye döğdü.

But it is not the only virus containing live bat

ama tek virüs barındıran canlı yarasa değildir

A bat flying in the sky looks like a butterfly.

Bir yarasa gökyüzünde bir kelebek gibi uçuyor.

Without his glasses, he is as blind as a bat.

O, gözlükleri olmadan bir yarasa kadar kördür.

Not only the balls; the bat was also stolen yesterday.

Dün sadece toplar değil aynı zamanda sopa da çalındı.

I'm pretty sure that my new cricket bat is unbreakable.

Yeni kriket sopamın kırılmaz olduğundan oldukça eminim.

Tom hit the ball so hard he split the bat.

Tom topa o kadar sert vurdu ki sopayı böldü.

So how does the virus pass from this bat to human?

peki, bu yarasadan insana virüs nasıl geçer?

A bat is no more a bird than a rat is.

Yarasa, bir kuş olmaktan ziyâde, bir sıçandır.

You need a bat, a ball and gloves to play baseball.

Beyzbol oynamak için; bir sopa, top ve eldivenlere ihtiyacın var.

She beat the shit out of me with a baseball bat.

O bir beyzbol sopasıyla beni öldüresiye dövdü.

Tom died of rabies after having been bitten by a bat.

Tom bir yarasa tarafından ısırıldıktan sonra kuduzdan öldü.

I keep this baseball bat in the trunk of my car.

Bu beyzbol sopasını arabamın bagajında tutuyorum.

I bet, tomorrow you'll find a bad bat in your bed.

Bahse girerim, yarın yatağında kötü bir yarasa bulursun.

You must be blind as a bat if you couldn't see it.

Eğer onu göremediysen bir yarasa gibi kör olmalısın.

A bat is not a bird any more than a fish is.

Bir yarasa bir balığın olduğundan daha fazla bir kuş değildir.

A bat hunts food and eats at night, but sleeps during the day.

Bir yarasa yiyecekleri avlar ve geceleri yemek yer ama gün boyunca uyur.

Tom carried the injured bat back to his house in a cardboard box.

Tom yaralı yarasayı karton kutu içinde evine geri taşıdı.

We know the life span of the bat is between 25 and 40 years

yarasanın ömrünün 25 ile 40 yıl arasında olduğunu biliyoruz

The metabolism of this bat is also fast. But since the body is large

bu yarasanın yine metabolizması hızlıdır. Fakat gövdesi büyük olduğu için

"Soon it will get colder," said Mother Bat. "We will fly south where it is warmer and stay there all winter. This is what it means to migrate. We will travel to a cave where we will meet other bats. This is a wonderful time for us."

"Yakında soğuk olacak." dedi anne yarasa. "Daha ılık bir yer olan güneye uçacağız ve bütün kış orada kalacağız. Göçün anlamı budur. Diğer yarasalarla buluşacağımız bir mağaraya yolculuk edeceğiz. Bu bizim için harika bir zaman."