Examples of using "Betray" in a sentence and their turkish translations:
Sana ihanet etmedim.
Başka birisini aldattığında, kendini de aldatırsın.
Sana asla ihanet etmedim!
Tom'a hiç ihanet etmedim.
Size asla ihanet etmezdim.
Tom'a ihanet etmeyeceğim.
Asla sana ihanet etmeyeceğim.
Sana ihanet etmeyeceğim.
Tom sana ihanet etmedi.
Onlara ihanet etmeyeceğim.
Ona ihanet etmeyeceğim.
Ben ona ihanet emeyeceğim.
Asla onlara ihanet etmedim.
Asla ona ihanet etmedim.
Ona asla ihanet etmedim.
İnsan arkadaşlarına ihanet etmemeli.
Tom asla bize ihanet etmez.
Güvenine ihanet etmeyeceğim.
Ben senin güvenine asla ihanet etmezdim.
Arkadaşlarıma ihanet etmiyorum.
Karıma ihanet edemem.
Sana ihanet etmeyeceğim.
Onların bana ihanet edeceklerini bilmem gerekirdi.
Gitarım bana asla ihanet etmez.
Hiç kimse sana burada ihanet etmeyecek.
Sana ihanet etmedim, seni idiot!
Şu ana kadar sana asla ihanet etmedim.
Tom bana ihanet edecekti.
Er ya da geç, o, Jamal'a ihanet edecek.
Çevirmen bir vatan hainidir.
Biz senin kimseye ihanet etmeni istemiyoruz.
Arkadaşlarıma ihanet etmektense ölmeyi tercih ederim!
Tom'un bize ihanet etmeyeceğini bilmem gerekiyor.
- Ona güvenebilirsin. Sana asla ihanet etmeyecektir.
- Ona güvenebilirsin. Seni yarı yolda bırakmaz.
John sana ihanet edecek bir insan değildir.
Birkaç sözcük, bir erkeğin gerçek karakterine ihanet edebilir.
O, arkadaşlarına ihanet edecek son kişidir.
Diğerlerine ihanet edecek son kişi olurdu.
Tom sana ihanet edecek adam tipi değil.
- Kimin arkadaşlara ihtiyacı var! Onlar sonunda sana ihanet edeceklerdir sadece.
- Kimin arkadaşa ihtiyacı var ki! Eninde sonunda sana sadece ihanet edecekler.
John sana ihanet edecek bir adam türü değildir.
Yemek sırasında İsa onlara içlerinden bir tanesinin ihanet edeceğini söylüyor
Tom asla bana ihanet etmeyeceğini söyledi. Bu elbette bir yalandı.
Gerçek bir centilmen asla dostlarına ihanet etmez.
Bize en kötü şekilde ihanet edenler her zaman bizim için gözde olanlardır.
Eğer karın sana ihanet ederse, şükret ki o sadece sana ihanet etti vatanına değil.