Examples of using "Bizarre" in a sentence and their turkish translations:
Bu tuhaf.
Tuhaf bir şey oldu.
Bu tuhaf.
Bu sadece tuhaf.
Bu çok tuhaf.
Öyle bir dünya ki, tuhaf yaratıklar...
Bu çok tuhaf.
Benim adım tuhaf görünüyor.
Ne tuhaf bir masal!
Ne tuhaf bir hikaye.
- Ne garip bir hikaye!
- Ne tuhaf bir hikaye.
Bu çok acayip bir hayvandır.
Sami çok tuhaf bir kişiydi.
Sami, Leyla'ya gerçekten tuhaf mektuplar gönderdi.
- Ne tuhaf bir hikaye!
- Ne garip bir hikaye!
çok tuhaf objeler - ve Tufan Tabletini buldular.
Geçen hafta bana tuhaf bir şey oldu.
Tom tuhaf bir planla çıkageldi.
HS: Gerçekten de öyle. GG: Gerçekten çok garip.
Ne garip bir hikaye!
Bu tuhaf yasanın kim için olduğunu merak ediyorum.
Aşk kelimelerle ifade edemeyeceğin tuhaf bir duygudur.
...gerçekten de çok tuhaf gece yaratıklarının yaşam alanı.
Bu çok tuhaf.
Bu şimdiye kadar gördüğüm en tuhaf şeylerden biridir.
Tuhaftı.
Bu tuhaf.