Translation of "Bled" in Turkish

0.008 sec.

Examples of using "Bled" in a sentence and their turkish translations:

His nose bled.

- Burnu kanadı.
- Onun burnu kanadı.

The wound bled.

Yara kanadı.

Tom bled to death.

Tom kan kaybından öldü.

Tom almost bled to death.

Tom neredeyse kan kaybından ölüyordu.

Georgina bit her lips until they bled.

Georgina kanayıncaya kadar dudaklarını ısırdı.

Johnston bled to death before help arrived.

Yardım gelmeden önce Johnston kan kaybından öldü.

I bit my tongue until it bled.

Kanayıncaya kadar dilimi ısırdım.

Tom bled to death before the ambulance arrived.

Tom ambulans gelmeden önce kan kaybından öldü.

But we know of a man who died 40 days after being bitten by a saw-scale viper just because he didn’t get treatment. He bled to death.

Ama hastaneye gitmediği için testere pullu engerek ısırdıktan 40 gün sonra ölen birini biliyoruz. Kan kaybından öldü.