Examples of using "Cast" in a sentence and their turkish translations:
Ok yaydan çıktı.
- Ok yaydan çıktı.
- Kesin karar verildi.
- Rubicon geçildi.
Ok yaydan çıktı. Tekrarlıyorum: Ok yaydan çıktı.
- Ok yaydan çıktı.
- Kesin karar verildi.
Oyumuzu kullanıyoruz.
- Eşek hoşaftan ne anlar.
- Nefesini boşa tüketme.
- Nefesini boşuna tüketme.
Nasıl büyü yaparsın?
Ok yaydan çıktı.
kırabilmemiz için bir yol.
En sevdiğin Olay Yeri İnceleme Ekibi oyuncusu kadrosu kim?
Bacağı alçıda.
Filmde çoğunlukla Amerikalılar rol aldı.
Onun güzelliği onu büyüledi.
O, oltasını göle fırlattı.
- Tom'un kolu alçıda.
- Tom'un kou alçılı.
O, öneri için bir oy kullandı.
Bacağı alçıya alındı.
"Bu role farklı görünen birilerini seçmeyi düşünmüyoruz."
Zihninizi 16. yüzyıla götürün,
Balıkçı oltasını suya fırlattı.
Balıkçılar ağlarını denize fırlattılar.
Tom kırılan kolunu alçıya aldırıyordu.
Onlar duvar boyunca devam eden gözetleme kuleleri.
Onun mazereti mükemmel görünüyordu.
Dökme demir, bir demir ve karbon alaşımıdır.
Balıkçı oltayı suya fırlattı.
Sami her şeyi bir kenara atıp Leyla'ya odaklandı.
Kayalık havuzunun oyuncuları her gelgitte değişir.
Alçımdan dolayı sol elimi kullanamıyorum.
kez daha İmparator ile paylaşma kararı aldı.
Noel günü, Tom'un sağ bacağı hâlâ alçılıydı.
Doğum gününde sağ bacağı hala alçıdaydı.
- Bindiğin dalı kesme.
- Yediğin kaba pisleme.
Tom'un sağlam bir midesi var. İstediği şeyi yiyebiliyor.
suyun üzerinde bir sürü dalga oluşturmak için taş atabilirim.''
Onu teslim etmeden önce denememe bir göz atar mısın?
Tom'un bacağı birkaç haftadır alçıda.
Göklere sihir hâkimdir. Güneş'in saçtığı elektronlar Dünya'yı bombardımana tutar.
Doktor Tom'a üç hafta boyunca ortopedik alçı giyinmek zorunda olduğunu söyledi.
Aranızda günahsız olan, ona ilk taşı atsın.
Döküm içindeki kolumla bunu yapmaya çalışmak gerçekten çok sinir bozucu.
Cadı bir büyü yaptı ve asasından dışarı bir ışık demeti fırladı.
Şeytan kız kardeşimi yakaladı ve, muazzam bir kahkahayla, onu dipsiz bir çukura fırlattı.
Kötü cadı adama kötü bir büyü yaptı ve onu bir böceğe çevirdi.
RAB Tanrı Adem'e derin bir uyku verdi. Adem uyurken, RAB Tanrı onun kaburga kemiklerinden birini alıp yerini etle kapadı.
Onu kovdu; yaşam ağacının yolunu denetlemek için Aden bahçesinin doğusuna Keruvlar ve her yana dönen alevli bir kılıç yerleştirdi.
Bazen ay dünya ve güneş arasından geçer. Ay güneşin ışığını engeller ve ayın gölgesi dünyanın yüzeyine düşer. Bu bir güneş tutulması ya da bir güneş tutulmasıdır.
Bugün beni bu topraklardan kovdun. Artık huzurundan uzak kalacağım. Yeryüzünde aylak dolaşacağım. Beni kim bulsa öldürecek.