Translation of "Cleaner" in Turkish

- We need cleaner sources of energy.
- We need cleaner energy sources.

Daha temiz enerji kaynaklarına ihtiyacımız var.

This vacuum cleaner is noisy.

Bu elektrikli süpürge, gürültülüdür.

This vacuum cleaner is heavy.

- Bu elektrikli süpürge ağırdır.
- Bu elektrikli süpürge ağır.

Tom is a window cleaner.

Tom bir pencere temizleyicisi.

- Your room is cleaner than mine.
- Your room is cleaner than mine is.

Senin odan benimkinden daha temiz.

May I use the vacuum cleaner?

Elektrikli süpürgeyi kullanabilir miyim?

They bought a new vacuum cleaner.

Onlar yeni bir elektrikli süpürge aldılar.

Mary's bedroom is cleaner than mine.

Mary'nin yatak odası benimkinden daha temiz.

Tom's bedroom is cleaner than mine.

Tom'un yatak odası benimkinden daha temizdir.

How old is this vacuum cleaner?

Elektrikli süpürge kaç yaşında?

Tom's room is cleaner than mine.

Tom'un odası benimkinden daha temiz.

Tom works as a window cleaner.

Tom bir pencere temizleyicisi olarak çalışıyor.

Sami is a car wash cleaner.

Sami bir oto yıkama temizleyicisidir.

Mac helped me carry the vacuum cleaner.

Mac benim süpürgeyi taşımama yardımcı oldu.

Look, my house is cleaner than yours.

Bak, benim evim seninkinden daha temizdir.

I'd like to have my teeth cleaner.

Daha temiz dişlere sahip olmak istiyorum.

I would like to have cleaner teeth!

Ben daha temiz dişlere sahip olmak istiyorum!

I got this vacuum cleaner for nothing.

Bu elektrikli süpürgeyi bedava aldım.

I used to be a bit cleaner.

Ben biraz daha temizdim.

Look. My house is cleaner than yours.

Bak. Benim evim seninkinden daha temiz.

My bedroom is cleaner than my brother's.

Benim yatak odam erkek kardeşiminkin daha temiz.

The river has become much cleaner than before.

Nehir, her zamankinden daha temiz oldu.

This vacuum cleaner makes a lot of noise.

Bu elektrikli süpürge çok gürültü yapıyor.

Our streets look cleaner than they used to.

Sokaklarımız eskisinden daha temiz görünüyor.

Tap water is sometimes cleaner than bottled water.

Kimi zaman çeşme suyu şişe suyundan daha temizdir.

I used to keep my room much cleaner.

Ben odamı çok daha temiz tutardım.

Tom put the vacuum cleaner into the closet.

Tom elektrikli süpürgeyi dolaba koydu.

When the world seemed safer, cleaner and more equal.

dünyanın daha güvenli, temiz ve eşitlikçi olduğu zamanları.

I'd like to send my dress to a dry cleaner.

Elbisemi bir kuru temizleyiciye göndermek istiyorum.

Is it possible to send mourning clothes to the cleaner?

Yas elbiselerini temizlikçiye göndermek mümkün mü?

Tom plugged in the vacuum cleaner and started vacuuming the room.

Tom elektrikli süpürgenin fişini taktı ve odayı temizlemeye başladı.

I sucked up the dust on the floor with a vacuum cleaner.

Zemindeki tozu bir elektrik süpürgesi ile emdi.

Factories have been urged to switch from coal to a cleaner fuel.

Fabrikalar kömürden temiz bir yakıta geçmek için teşvik edilmiştir.

Tom's desk was so untidy that the cleaner refused to clean the room.

Tom'un masası o kadar dağınıktı ki, temizlikçi odayı temizlemeyi reddetti.

cleaner fish remove dead skin and parasites. Preparing the youngster for his big night.

...temizlikçi balıklar ölü deri ve parazitleri söküyor. Genci, büyük geceye hazırlıyorlar.

- She bought a Hoover at the supermarket.
- She bought a vacuum cleaner at the supermarket.

Süpermarkette bir elektrikli süpürge aldı.

- You can use a tongue scraper to clean your tongue.
- You can use a tongue cleaner to clean your tongue.

Dilinizi temizlemek için bir dil kazıyıcı kullanabilirsiniz.