Translation of "Coins" in Turkish

0.009 sec.

Examples of using "Coins" in a sentence and their turkish translations:

Silver coins...

Gümüş paralar...

Saying countless coins?

çatır çatır paraları saysak diyen?

I put two coins.

İki tane madeni para koydum.

These coins stay there

Bu paralar orada bir kalsın

The coins are metal.

- Bozuk paralar metaldir.
- Bozuk paralar madenidir.

Tom collected old coins.

Tom eski bozuk paraları topladı.

I collect rare coins.

Ben nadir paralar toplarım.

Ken collects old coins.

Ken eski paralar toplar.

Tom collects old coins.

Tom eski paraları toplar.

Do you collect coins?

Sikke topluyor musun?

He collected old coins.

- Eski madeni paralar biriktiriyordu.
- Eski madeni para koleksiyonu yapıyordu.

Tom counted the coins.

- Tom bozuk paraları saydı.
- Tom bozuklukları saydı.

He took out some coins.

O biraz para çıkardı.

He likes collecting old coins.

O eski madeni para toplamayı sever.

The chest contained gold coins.

Göğüs altın paralar içeriyordu.

I have several silver coins.

Birkaç gümüş param var.

My hobby is collecting coins.

Hobim madeni paralar toplamaktır.

Tom picked up the coins.

- Tom paraları aldı.
- Tom bozuk paraları topladı.

I enjoy collecting rare coins.

Nadir paraları toplamak hoşuma gidiyor.

I only have American coins.

Sadece Amerikan paralarım var.

- Tom gave me some old coins.
- Tom gave some old coins to me.

Tom bana bazı eski paralar verdi.

But they gave us silver coins.

Ama bize gümüş paralar verdiler.

She gave me these old coins.

- O, bu eski paraları bana verdi.
- Bana bu eskimiş madeni paraları verdi.

Her hobby was collecting old coins.

Onun hobisi eski para toplamaktı.

Tom showed Mary a few coins.

Tom Mary'ye birkaç bozuk para gösterdi.

Her hobby was collecting ancient coins.

Onun hobisi eski paraları toplamaktı.

I only stole a few coins.

Ben sadece birkaç bozuk para çaldım.

These coins are of little value.

Bu paralar az değerlidir.

Please change these bills into coins.

Lütfen bu banknotları madeni paraya bozun.

Please change this bill into coins.

Lütfen bu banknotu madeni paraya bozun.

My hobby is collecting old coins.

Hobim eski para toplamaktır.

The coins are made of metal.

Sikkeler metalden yapılır.

Tom gave me these old coins.

Tom bana bu eski paraları verdi.

How many coins did you find?

Kaç tane sikke buldun?

Tom buys and sells old coins.

Tom eski paraları alır ve satar.

The five yuan coins are brass, and the ten yuan coins are made out of bronze.

Beş yuan paralar pirinç, ve on yuan paralar bronz dışında yapılır.

He put some coins in the box.

O, kutusuna birkaç bozuk para koydu.

I have many coins in this box.

Bu kutuda bir sürü madeni param var.

Where did you get those old coins?

O eski paraları nereden aldın?

Tom put some coins in the box.

Tom kutuya bazı demir paralar koydu.

Tom put the coins into the box.

Tom paraları kutunun içine koydu.

Do you want your money in coins?

Paranı madeni para olarak istiyor musun?

I got these old coins from her.

Bu eski madeni paraları ondan aldım.

Do I have to insert coins first?

Ben önce parayı sokmak zorunda mıyım?

I got these old coins from Tom.

Bu eski paraları Tom'dan aldım.

The kitten loved to chase rolling coins.

Kedi yavrusu yuvarlanan sikkeleri kovalamayı severdi.

How many coins did you give me?

Bana kaç sikke verdin?

Don't let the baby play with coins.

- Bebeğin madeni paralarla oynamasına izin verme.
- Bebeğin madeni paralarla oynamasına izin vermeyin.

Ancient coins were found inside the mysterious tomb.

Eski paralar gizemli mezar içinde bulundu.

Tom showed me his collection of old coins.

Tom bana eski para koleksiyonunu gösterdi.

Tom took some coins out of his pocket.

Tom cebinden biraz bozuk para çıkardı.

Tom found many more coins under the bed.

Tom yatağın altında çok sayıda madeni para buldu.

This vending machine takes only hundred-yen coins.

Bu otomat sadece yüz yen'lik madeni paraları alıyor.

This vending machine won't accept 500 yen coins.

Bu otomat 500 yenlik madeni paraları kabul etmeyecek.

Where did you pick up those old coins?

O eski paraları nerede buldun?

Tom stole some old coins from Mary's house.

Tom Mary'nin evinden bazı eski paraları çaldı.

Tom found three gold coins in his backyard.

Tom arka bahçesinde üç tane altın para buldu.

Tom found a few coins on the floor.

Tom yerde birkaç bozuk para buldu.

Tom found some gold coins in his backyard.

Tom arka bahçesinde bazı altın paralar buldu.

Tom found some old coins in his backyard.

Tom arka bahçesinde eski madenî paralar buldu.

He published the book about the history of coins.

O, madeni paraların tarihi hakkında kitap yayınladı.

Tom told Mary where he hid the gold coins.

Tom, Mary'ye altın paraları nereye sakladığını söyledi.

Tom told me where you hid the gold coins.

Tom bana altın paraları nereye sakladığını söyledi.

Tom picked up all the coins on the floor.

Tom yerdeki tüm paraları aldı.

My daughter lost almost all the coins she had collected.

Kızım neredeyse topladığı tüm paraları kaybetti.

Tom told me where he had hidden the old coins.

Tom bana eski paraları nereye sakladığını söyledi.

Tom reached into his pocket and pulled out some coins.

Tom cebine uzandı ve biraz madeni para çıkardı.

Tom reached into the sack and pulled out some coins.

Tom çuvala uzandı ve biraz madeni para çıkardı.

I only have American coins in my pocket right now.

Şu anda cebimde sadece Amerikan paraları var.

Tom took out some coins and handed one to Mary.

Tom birkaç bozuk para çıkardı ve birini Mary'ye uzattı.

Tom never told anyone where he hid the gold coins.

Tom altın paraları nereye sakladığını hiç kimseye söylemedi.

He took out a book about the history of coins.

O, madeni paraların tarihi hakkında bir kitap çıkardı.

Fadil stole some gold figurines and coins from Layla's house.

Fadıl, Leyla'nın evinden altın figürinler ve sikkeler çaldı.

I put two coins in my classroom, on my Atatürk corner.

Kendi sınıfıma, Atatürk köşeme iki tane madeni para koydum.

Maybe you can get Escobar's coins out of your home garden

Belki sizin de evinizin bahçesinden Escobar'ın paraları çıkabilir

It is said that he has a lot of old coins.

Onun bir sürü eski madeni paraları olduğu söyleniyor.

Tom pried up the floorboards looking for the hidden gold coins.

Tom gizli altın paraları aramak için döşeme tahtalarını kaldırdı.

The kid kept all of his coins in a piggy bank.

Çocuk tüm bozuk paralarını bir kumbarada tuttu.

The monarch's head appears on the front of all British coins.

Hükümdarın başı, tüm İngiliz madeni paralarının önünde görünür.

How long did it take you to collect so many coins?

Bu kadar çok parayı toplamak ne kadar zamanını aldı?

Tom picked up the coins that had fallen behind the sofa.

Tom kanepenin arkasına düşmüş olan bozuk paraları topladı.

He picked up the coins that had fallen behind the sofa.

Kanepenin arkasına düşen bozuk paraları aldı.

- Tom hid the gold coins where he thought no one would find them.
- Tom hid the gold coins where he thought nobody would find them.

Tom, altın paraları kimsenin bulamayacağını düşündüğü yerde sakladı.

Just to be able to transfer coins from one place to another

Sadece paraları bir yerden bir yere aktarabilmek için

Tom reached into his pocket and pulled out a handful of coins.

Tom cebine uzandı ve bir avuç dolusu bozuk para çıkardı.

I'm the only one who knows where Tom hid the gold coins.

Tom'un altın paraları nereye sakladığını bilen tek kişi benim.

A couple accidentally discovered a treasure of 1400 gold coins in California.

Bir çift rastlantı sonucu Kaliforniya'da 1400 tane altın sikke buldu.

The Italian paid for his coffee in Germany with Greek euro coins.

İtalyan, Almanya'da kahvesi için Yunan euro parası ile ödeme yaptı.

Tom took out some coins and gave them to the old man.

Tom biraz bozuk para çıkardı ve yaşlı adama verdi.

The value of the coins depended on the weight of the metal used.

Paraların değeri kullanılan metalin ağırlığına bağlıydı.

Divers have found hundreds of Spanish gold coins off the coast of Florida.

Dalgıçlar Florida sahili açıklarında binlerce İspanyol altın sikkesi buldu.

I asked my friend to send me a couple coins of his country.

Arkadaşımdan ülkesinin birkaç madeni parasını göndermesini istedim.

Tom buried the gold coins his grandfather had given him in his backyard.

Tom büyükbabasının ona verdiği altın sikkeleri arka bahçesine gömdü.

The piano tuner discovered a hoard of gold coins hidden under the piano's keyboard.

Piyano akortçusu, piyanonun klavyesinin altında gizlenmiş bir altın para zulası keşfetti.