Examples of using "Confiscated" in a sentence and their turkish translations:
Ona el koydum.
Ehliyetime el konuldu.
Tom'un bıçağına el koydum.
Kaçak mala el konulabilir.
Tom'un pasaportuna el konuldu.
Polis memuru Dan'in sürücü belgesine el koydu.
Bir öğretmen tarafından Mary'nin telefonuna el kondu.
Öğretmen tarafından Tom'un telefonuna el konuldu.
Bu, Tom'dan haczettiğim bıçak değil.
Bu sabah bir öğrenciden bir silah ele geçirdim
Ders anında mesajlaşırken yakalandığı için Mary'nin cep telefonuna el konuldu.
Öğretmen onu sınıfta mesaj yazarken yakaladığında Tom'un telefonuna el koydu.
Kitaplarınızı mola anında okulda bırakırsanız, onlar toplatılırlar.
Sınıfta çalmaya başladıktan sonra Öğrenci cep telefonuna el koydurdu.
Mülklerine el koyar ve oraları hasat sonrasında orduya hizmet