Translation of "Contradicted" in Turkish

0.003 sec.

Examples of using "Contradicted" in a sentence and their turkish translations:

- No one contradicted Tom.
- Nobody contradicted Tom.

Hiç kimse Tom'la çelişmedi.

Tom contradicted himself.

Tom kendiyle çelişti.

- Tom doesn't like being contradicted.
- Tom doesn't like to be contradicted.

Tom kendisine karşı gelinmesinden hoşlanmaz.

I don't like being contradicted.

- Çelişkili olmaktan hoşlanmam.
- Bana karşı gelinmesinden hoşlanmam.
- Zıtlaşmaktan hoşlanmam.

Tom can't stand being contradicted.

- Tom çelişkili olmaya katlanamaz.
- Tom kendisine karşı gelinmesine tahammül edemiyor.
- Tom'un kendisiyle ters düşülmesine tahammülü yok.

The minister contradicted his own statement.

Bakan kendi ifadesiyle çelişti.

His actions always contradicted his word.

Onun eylemleri hep sözleriyle çelişiyordu.

Tom doesn't like to be contradicted.

- Tom yalanlanmayı sevmiyor.
- Tom kendisine karşı gelinmesinden hoşlanmaz.
- Tom kendisiyle zıtlaşılmasından hoşlanmaz.

Strategy, and never challenged or contradicted  Napoleon except on points of logistical detail.

dayanıyordu: Stratejiyi tasarlamada hiçbir rol oynamadı ve Napolyon'a lojistik ayrıntılar dışında asla meydan

Galileo Galilei was an Italian astronomer and an important figure in the initial development of the modern sciences. His discoveries contradicted the teachings of the Catholic Church, and Galileo was put on trial for heresy by the Inquisition.

Galileo Galilei İtalyan bir astronom ve modern bilimlerin ilk gelişmesinde önemli bir figürdü. Onun keşifleri Katolik Kilisesinin öğretileri ile çelişti ve Galileo Engizisyon tarafından sapkınlıkla yargılandı.