Examples of using "Cycling" in a sentence and their turkish translations:
O, bisiklete binmenin keyfini çıkardı.
Tom bisiklete binmekten zevk aldı.
Bisiklet sürmeyi seviyorum.
Hepimiz bisiklete binmekten hoşlanırız.
Bisiklete binmeyi sever misin?
Bisiklete binmeyi severim.
Yürümeyi bisiklete binmeye tercih ederim.
Neden bisiklete binmiyoruz?
Bisiklete binmek çok eğlencelidir.
Tom ve ben birlikte bisiklet sürmeye gidiyoruz.
Bisikletçilik dünyasına hoş geldiniz.
Ben bisiklete binerken yağmur yağmaya başladı.
Tom yağmurda bisiklet sürmeye aldırmaz.
Hollanda bir bisiklet ülkesidir.
Tom'la sık sık birlikte bisiklet süreriz.
Hâlâ Tom'la bisiklet sürmeye gidiyor musun?
Yağmur yağmazsa, bisiklet sürmeye gidebilirsin.
Tom bir bisiklet kazasında bacağını kırdı.
Tom'un hobileri bahçevanlık, yelken sporu, marangozluk ve bisikletçiliktir.
Tom arkadaşlarından biriyle bisiklete binmeye gitti.
Hangisini daha çok seversin, bisiklet sürmeyi mi yoksa koşmayı mı?
- Şu genç adam bisikletçiliğe çok düşkündür.
- Şu genç adam bisiklete binmeye çok düşkün.
Yağmur yağsa bile, bisiklet sürmeye giderim.
Bisiklete binmek iyi egzersizdir. Ayrıca, havayı kirletmez.
Tom bana cumartesi günü onunla bisiklet sürmeye gidip gidemeyeceğimi sordu.
Tom bana yarın yağmur yağmasa Mary ile birlikte bisiklet sürmeye gideceğini söyledi.
Tom bana gelecek yaz bir bisiklet gezisine gitmeyi planladığını söyledi.
Tom bana yarın yağmur yağmasa Mary ile birlikte bisiklet sürmeye gideceğini söyledi.
Onlar yasayla bisiklet kaskı giymek zorunda kalma ihtimali ile karşı karşıyalar.
ABD Dışişleri Bakanı John Kerry Fransa'da Pazar günü bir bisiklet kazasında sağ uyluğunu kırdı.