Translation of "Deadly" in Turkish

0.008 sec.

Examples of using "Deadly" in a sentence and their turkish translations:

- It's a deadly poison!
- It's a deadly poison.

O ölümcül bir zehirdir.

It's deadly serious.

Bu oldukça ciddi.

Treatment could be deadly.

tedavi ölümcül olabilir.

Tom is deadly serious.

- Tom çok ciddi.
- Tom, son derece ciddidir.

Silent and deadly and invisible.

Sessiz, öldürücü ve görünmez.

The party was perfectly deadly.

Parti tamamen sıkıcıydı.

Tom hatched a deadly plan.

Tom ölümcül bir plan kurdu.

I'm not advocating deadly force.

- Ölümcül kuvveti savunmuyorum.
- Ölümcül gücü savunmuyorum.

Fadil made a deadly choice.

Fadıl ölümcül bir seçim yaptı.

Sami took a deadly gamble.

Sami ölümcül bir kumar oynadı.

Sami had a deadly accident.

Sami ölümcül bir kaza geçirdi.

These scorpions can be pretty deadly.

Bu akrepler ölümcül olabiliyor.

He was dealt a deadly blow.

Ona ölümcül bir darbe vuruldu.

Layla was a very deadly woman.

Leyla çok ölümcül bir kadındı.

Fadil had a more deadly plan.

Fadıl'ın daha ölümcül bir planı vardı.

Too much sodium can be deadly.

Fazla sodyum ölümcül olabilir.

Sami gave Layla a deadly drink.

Sami, Leyla'ya ölümcül bir içecek verdi.

Broken hearts are literally and figuratively deadly.

Kırık kalpler mecazi olarak da kelimenin tam anlamıyla da ölümcül.

Speeding up time reveals their deadly secret.

Zamanı hızlandırınca ölümcül sırları ortaya çıkıyor.

So they are deadly little octopus predators.

Yani hepsi ölümcül birer ahtapot avcısı.

Use of deadly force has been authorized.

Ölümcül kuvvet kullanımı onaylandı.

Drinking seawater can be deadly to humans.

Deniz suyu içmek insanlar için ölümcül olabilir.

He fell a victim to a deadly disease.

Ölümcül bir hastalığa kurban gitti.

Greed is one of the seven deadly sins.

Açgözlülük yedi ölümcül günahtan biridir.

Lust is one of the seven deadly sins.

Şehvet yedi ölümcül günahtan biridir.

Gluttony is one of the seven deadly sins.

Açgözlülük yedi ölümcül günahlardan biridir.

Envy is one of the seven deadly sins.

Kıskançlık yedi ölümcül günahtan biridir.

Fadil forced Layla to make a deadly decision.

Fadıl, Leyla'yı ölümcül bir karar vermeye zorladı.

Sami has set a deadly storm in motion.

Sami ölümcül bir fırtınayı harekete geçirdi.

Pinpointing the source of a sound with deadly accuracy.

Sesin geldiği noktayı... ...ölümcül tutarlılıkla belirler.

An encounter could be deadly for her boisterous cub.

Karşı karşıya gelirlerse toy yavrusu hayatından olabilir.

Allowing it to pinpoint its prey with deadly accuracy.

Böylece avının yerini ölümcül bir nokta atışıyla belirliyor.

Tom was convicted of assault with a deadly weapon.

Tom ölümcül silahla saldırıdan mahkum edildi.

- It can be extremely dangerous.
- It could be deadly.

Bu son derece tehlikeli olabilir.

Sloth or laziness is one of the seven deadly sins.

Uyuşukluk ya da tembellik yedi ölümcül günahtan biridir.

Sami didn't realize the deadly poison was meant for him.

Sami, ölümcül zehirin kendisi için olduğunu anlamadı.

This is from the Euphorbia family, and Euphorbia can be deadly.

Bu sütleğen ailesinden ve sütleğenler ölümcül olabilir.

Most jellyfish stings aren't deadly, but many are pretty painful nonetheless.

Çoğu denizanası sokmaları ölümcül değil ama çoğu yine de oldukça ağrılıdır.

The tip of the spear was dipped in a deadly poison.

Mızrağın ucu, ölümcül bir zehire batırıldı.

A rattlesnake bite can be deadly. So we've got to be careful.

Çıngıraklı yılan ısırığı ölümcül olabilir, bu yüzden dikkat etmeliyiz.

You're also dealing with some of nature's most deadly animals and reptiles.

doğanın en ölümcül hayvanları ve sürüngenleriyle de karşı karşıya kalacağız.

You're also dealing with some of nature's most deadly animals and reptiles.

doğanın en ölümcül hayvanları ve sürüngenleriyle de karşı karşıya kalacağız.

[Bear] A rattlesnake bite can be deadly. So we've got to be careful.

Çıngıraklı yılan ısırığı ölümcül olabilir. Bu yüzden dikkatli olmalıyız.

Von Braun had spearheaded development of Nazi Germany’s deadly V2 rocket during World

Von Braun, 2. Dünya Savaşı sırasında Nazi Almanyası'nın ölümcül V2 roketinin geliştirilmesine öncülük etmişti

The seven deadly sins are: pride, envy, greed, anger, lust, gluttony and sloth.

Yedi ölümcül günah şunlardır: kibir, kıskançlık, açgözlülük, öfke, şehvet düşkünlüğü, oburluk ve tembellik.

The young woman was fighting the deadly illness, her heart full of hope.

Genç kadın ölümcül bir hastalıkla cebelleşiyordu, kalbi umut doluydu.

Every night, Mumbai’s backstreets play host to a deadly game of cat and mouse.

Her gece Mumbai'nin arka sokakları ölümcül bir kedi fare oyununa sahne oluyor.

And can a camel spider top an eagle that’s as graceful as it is deadly?

Ve bir deve örümceği, endamlı olduğu kadar ölümcül de olan bir kartalı alt edecek mi?

Threatening to kill the earth propelled by gases that are the deadly weapon for it

gazı olan karbondioksitin yol açtığı dünyayı öldürmekle tehdit ederek

- Smoking may be lethal.
- Smoking may be fatal.
- Smoking may be deadly.
- Smoking can kill.

Sigara içmek ölümcül olabilir.

Can you recite the names of the seven deadly sins according to the Christian religion?

Hristiyan dinine göre yedi ölümcül günahın isimlerini ezberden okuyabilir misin?

A night stalker, it’s when the sun sets that this deadly viper does the most damage.

Bir gece avcısı olan ölümcül engerek, en büyük tahribatı güneş battıktan sonra yapıyor.

I've learned in the jungle, it's often the little things that can be the most deadly.

Ormanda en küçük şeylerin genelde en ölümcül olduklarını gördüm.

Definitely got to be careful, 'cause bats can transmit deadly viruses with just a single bite.

Kesinlikle çok dikkat edilmeli çünkü yarasalar tek ısırıkla ölümcül virüsler bulaştırabilirler.

[Bear] I know this isn't one of the deadly ones, based on the environment I found it in.

Bunun öldüren mantarlardan olmadığını, içinde bulunduğu çevre sayesinde biliyorum.

And in fact actually, the rule of thumb is the bigger the scorpion, the less deadly they are.

Deneyimlerime dayanarak, daha büyük akreplerin daha az zehirli olduğunu söyleyebilirim.

Aart, a Belgian-born ISIS terrorist, was trying to recruit young Belgians to join the deadly terrorist organziation.

Belçika doğumlu bir IŞİD teröristi olan Aart, ölümcül terör örgütüne katılmaları için genç Belçikalıları toplamaya çalışıyordu.

[Bear] And I know this isn't one of the deadly ones, based on the environment I found it in.

Bunun öldüren mantarlardan olmadığını, içinde bulunduğu çevre sayesinde biliyorum.

Down in this cave, you're in charge. Make the decision. [Bear] A rattlesnake bite can be deadly. So we've got to be careful.

Bu mağarada yetki sizde. Kararı verin. Çıngıraklı yılan ölümcül olabilir. Bu yüzden dikkatli olmalıyız.