Examples of using "Destiny" in a sentence and their turkish translations:
O, bizim kaderimiz.
- Belki kaderdir.
- Belki o alın yazısıdır.
Bu benim kaderim.
- Kaderdi.
- Kader böyleydi.
Kader olmalıydı.
Kader bazen zalimdir.
Bu benim kaderimdir.
Sen kaderini kontrol ediyorsun.
Tom benim kaderim.
Bu senin kaderin.
Bu benim kaderimdi.
Kader bizi bir araya getirdi.
Kaderimiz bu.
Kadere inanıyor musun?
Kaderinin kontrolünü eline al.
Biz kendi kaderimizi kontrol ediyoruz.
Biz aynı kadere sahibiz.
Acı çekmek insanın kaderidir.
Kendi kaderinin kaptanısın.
Roma'nın kaderi dünyayı fethetmekti.
Bugün kaderle bir randevum var.
Kendi kaderini belirlemelisin.
- Kimse kaderden daha bilgili olamaz.
- Hiç kimse kaderden daha bilgili olamaz.
Kaderini değiştiremeyeceğini duydum.
Kaderi aldatamazsın.
Herkes kendi kaderinin efendisi olmalı.
kendi kaderine karar verebilen tek tür biziz.
"Kaderimizi kendimiz yönetebiliriz." düşüncesi
ama gezegenimizin kaderini şekillendirecek güce sahip.
Kadere inanır mısın?
Üniversiteden sonra, kaderini seçmekte özgürdü.
Herkes kendi kaderinin efendisi olmalı.
Kaderden kaçış yok.
Merhaba, canım, sevgilim, tatlım, kaderim. Günün nasıldı?
Hayatına kimin gireceğine kader karar verir, ama kimin kalacağına sen karar verirsin.
Kaderle kavga etmeyelim. En iyisi bırakalım da bizi saçımızdan tutup yukarı ya da aşağı, ne tarafa savuracaksa savursun.