Translation of "Discrimination" in Turkish

0.009 sec.

Examples of using "Discrimination" in a sentence and their turkish translations:

That's discrimination.

O, ayrımcılıktır.

This is discrimination!

Bu ayrımcılık!

Housing segregation, job discrimination,

konaklamada tecrit, işte ayrımcılık

She opposes racial discrimination.

O, ırksal ayrımcılığa karşı çıktı.

This is clearly discrimination.

Bu açıkça ayrımcılıktır.

Girls face prejudice and discrimination.

Kızlar ön yargı ve ayrımcılıkla karşılaşıyorlar.

He fought against racial discrimination.

Irk ayrımcılığına karşı mücadele etti.

He's opposed to racial discrimination.

- Irksal ayrımcılığa karşı çıktı.
- O ırksal ayrımcılığa karşıdır.

I consider that racial discrimination.

Bunu ırk ayrımı olarak düşünüyorum.

That sounds like discrimination to me.

O bana ayrımcılık gibi görünüyor.

I would still face discrimination, according to him.

Ona göre yine de ayrımcılığa uğrayacaktım

Which feels like the manifestation of racial discrimination,

virüsü yaymaya daha yatkın,

But racial discrimination is the most prominent form,

Fakat ırk ayrımcılığı artık en belirgin formunda

Discrimination on the basis of gender is prohibited.

Cinsiyet temelli ayrımcılık yasaklanmıştır.

They've realized they should stop discrimination against gays.

Onlar eşcinsellere karşı ayrımcılığı durdurmaları gerektiğini fark ettiler.

Discrimination is a social fact, not a feeling.

Ayrımcılık, toplumsal bir gerçektir, bir his değildir.

We shall continue our efforts to eradicate racial discrimination.

Irk ayrımını ortadan kaldırmaya yönelik çabalarımıza devam edeceğiz.

They are poor because of the discrimination against them.

Onlara karşı yapılan ayrımcılık yüzünden yoksullar.

Colorism, the discrimination of those with a darker skin tone,

Renkçilik, daha koyu ten rengine sahip olanlara karşı yapılan ayrımcılık,

This type of discrimination isn't very widespread in our country.

Ülkemizde bu tür bir ayrımcılık çok yaygın değildir.

Discrimination made it difficult for me to find a job.

Ayrımcılık bir iş bulmamı zorlaştırdı.

75% of young girls yet to experience any form of discrimination

Herhangi bir ayrımcılık yaşamamış genç kızların %75'i

We must make every effort to do away with all discrimination.

Tüm ayrımcılığı ortadan kaldırmak için her türlü çabayı sarf etmeliyiz.

And in fact, I've come to resent the move towards positive discrimination,

Ve aslında, pozitif ayrımcılığa karşı bir alınganlık hissetmeye başladım

Do you know what is the first cause of discrimination in Italy?

İtalya'daki ayrımcılığın ilk sebebinin ne olduğunu biliyor musun?

According to the law, discrimination, living or wearing a bed sheet is prohibited.

Yasaya göre ferace, yaşmak veya çarşaf giymek yasaklanmıştır

Everyone, without any discrimination, has the right to equal pay for equal work.

Herkesin, hiçbir fark gözetilmeksizin, eşit iş karşılığında eşit ücrete hakkı vardır.

Some Japanese people have faced discrimination in China as a result of diplomatic problems between the two countries.

Bazı Japon vatandaşları, Çin'de iki ülke arasındaki diplomatik anlaşmazlıklardan dolayı ayrımcılığa maruz kalıyorlar.

We need to uphold laws against discrimination — in hiring, and in housing, and in education, and in the criminal justice system. That is what our Constitution and our highest ideals require.

Ayrımcılığa karşı yasaları, işe alma, konut edinme, eğitim ve ceza adalet sistemini de desteklemeliyiz. Anayasa ve en üst düzey ideallerimiz gerektirdiği budur.