Translation of "Dragging" in Turkish

dragging buildings completely by dragging

binaları komple bir şekilde sürükleyerek götürüyor

Why are you dragging this out?

Neden bunu uzatıyorsun?

Tom has been dragging his feet.

Tom ayaklarını sürüklüyor.

I'm sorry for dragging you into this.

Seni buna sürüklediğim için üzgünüm.

- Quit wasting time.
- Quit dragging your feet.

Ayaklarını sürümeyi bırak.

I know it, they know it, why am I dragging this out?

Ben biliyorum, onlar biliyor. Bunu niye gereksiz yere uzatayım?

It was like I was dragging a fridge behind me through the forest.

Sanki arkamda buzdolabı sürüklüyorum gibiydi.

I'm sorry for dragging you out of bed so early in the morning.

Sabahleyin seni bu kadar erken yataktan dışarıya sürüklediğim için üzgünüm.

- I'm sorry for dragging you into this.
- I'm sorry to drag you into this.

Seni buna sürüklediğim için üzgünüm.

We take out of bed an elderly person who is obviously suffering, dragging him into meetings.

Acı çektiği her hâlinden belli olan yaşlı bir insanı, zorla yatağından kaldırıp toplantılara sürüklüyoruz.