Translation of "Fever" in Turkish

- His fever subsided.
- Her fever subsided.

Ateşi yatıştı.

Fever indicates sickness.

Ateş hastalık gösterir.

His fever subsided.

Ateşi yatıştı.

- I have no fever.
- I don't have a fever.

- Ben ateşim yok.
- Ateşim yok.

- You have no fever.
- You don't have a fever.

Senin ateşin yok.

- I have a slight fever.
- I have a small fever.
- I have a little fever.

Benim hafif bir ateşim var.

- I have a small fever.
- I have a little fever.
- I have a bit of a fever.

Biraz ateşim var.

Seems I have fever.

Ateşim var gibi görünüyor.

I have cabin fever.

- Kapalı yer korkum var.
- Bir mekanda uzun süre kalma korkum var.

Mom has a fever.

Annemin ateşi var.

The fever has abated.

Ateş azaldı.

You've got a fever.

Senin ateşin var.

You're running a fever.

- Normalden daha yüksek bir vücut ısın var.
- Ateşin var.

I have hay fever.

Saman nezlem var.

Tom's fever has broken.

Tom'un ateşi düştü.

Tom has a fever.

Tom'un ateşi var.

I have no fever.

Ben ateşim yok.

Tom has hay fever.

Tom'un saman nezlesi var.

Your fever has broken.

Ateşin kırıldı.

My fever has broken.

Ateşim kırıldı.

- Spring fever is not a disease.
- Spring fever isn't a disease.

Bahar yorgunluğu bir hastalık değildir.

- You don't have a fever.
- You do not have a fever.

Senin ateşin yok.

- Tom has a slight fever.
- Tom has a bit of a fever.

Tom'un hafif bir ateşi var.

- I have a fever.
- I have a temperature.
- I've got a fever.

Ateşim var.

- You don't have a temperature.
- You have no fever.
- You don't have a fever.
- You do not have a fever.

- Senin ateşin yok.
- Ateşin yok.

He was burning with fever.

O ateşle yanıyordu.

It seems I have fever.

Benim ateşim var gibi görünüyor.

Tom doesn't have a fever.

Tom'un ateşi yok.

Tom is running a fever.

Tom'un ateşi yükseliyor.

She died of typhoid fever.

O tifo ateşinden öldü.

Tom has a slight fever.

Tom'un hafif bir ateşi var.

Do I have a fever?

Ateşim var mı?

I have a slight fever.

- Benim hafif bir ateşim var.
- Biraz ateşim var.

The woman has a fever.

Kadının ateşi var.

I have a small fever.

Biraz ateşim var.

Does Tom have a fever?

Tom'un ateşi mi var?

Has the fever gone down?

Ateş düştü mü?

Tom has a high fever.

Tom'un yüksek ateşi var.

I don't have a fever.

Ateşim yok.

Tom's fever is getting worse.

Tom'un ateşi kötüleşiyor.

My fever won't go away.

Ateşim gitmez.

The guy has a fever.

Adamın ateşi var.

Tom didn't have a fever.

Tom'un ateşi yoktu.

Her fever is getting worse.

Ateşi yükseliyor.

He has a high fever.

Ateşi var.

I have a little fever.

Biraz ateşim var.

- I have a fever.
- I have a high fever.
- I have a high temperature.

Benim yüksek ateşim var.

If you have a high fever,

ateşiniz yüksekse,

You may have a slight fever.

Hafif bir ateşin olabilir.

The boy has a high fever.

Çocuğun yüksek ateşi var.

The patient didn't have a fever.

Hastanın ateşi yoktu.

I had a very high fever.

Çok yüksek ateşim vardı.

Do you ever have a fever?

Hiç ateşlenir misin?

Tom is running a high fever.

Tom'un ateşi çok yükseliyor.

Yesterday I had a high fever.

Dün yüksek ateşim vardı.

I seem to have a fever.

Benim ateşim var gibi geliyor.

I think you have a fever.

Sanırım ateşin var.

I have a slight fever today.

Bugün hafif bir ateşim var.

Tom has a very high fever.

Tom'un çok yüksek bir ateşi var.

Her fever came down to normal.

Onun ateşi normale indi.

I've got a 38.9 degree fever.

Benim 38.9 derece ateşim var.

I think I have a fever.

Sanırım ateşim var.

Does Tom still have a fever?

Tom'un hâlâ ateşi var mı?

Do you still have a fever?

Hala ateşin var mı?

Tom had a fever last night.

Tom'un dün gece ateşi vardı.

- Tom doesn't have a fever this morning.
- Tom does not have a fever this morning.

Tom'un bu sabah ateşi yok.

- I didn't know you had hay fever.
- I didn't know that you had hay fever.

Saman nezlesi olduğunu bilmiyordum.

Tom is in bed with a fever.

Tom ateş yüzünden yatakta.

I have a fever of 102 degrees.

102 F derece ateşim var.

She is in bed with a fever.

O, ateşten dolayı yatakta.

I think I am burning with fever.

- Ateşle yanıyorum sanırım.
- Çok yüksek ateşim olduğunu düşünüyorum.

I had a little fever this morning.

Bu sabah biraz ateşim vardı.

An hour later, his fever got worse.

Bir saat sonra, ateşi daha kötüleşti.

Tom didn't have a fever this morning.

Tom'un bu sabah ateşi yoktu.

Tom has a bit of a fever.

Tom'un biraz ateşi var.

He has a fever of 102 degrees.

Onun 38.9 derece (Celsius) ateşi var.

The poor child suffers from hay fever.

Zavallı çocuk saman nezlesi olmuş.

Hay fever medicine usually makes me drowsy.

Alerjiye karşı ilaçlar genelde bana uyku veriyor.

Neither Tom nor Mary has a fever.

Ne Tom ne de Mary'nin ateşi var.

He is in bed with a fever.

Ateşler içinde yatıyor.

- I have had a slight fever since this morning.
- I've had a slight fever since this morning.

Bu sabahtan beri hafif bir ateşim var.

- Having a slight fever, I stayed in bed.
- Since I had a slight fever, I stayed in bed.

Hafif ateşim olduğu için, yatakta kaldım.

- You have a little fever today, don't you?
- You've got a bit of a fever today, don't you?

Senin bugün biraz ateşin var, değil mi?

- As you have a fever, you'd better stay home.
- Since you have a fever, you should stay home.

Ateşiniz olduğu için evde kalmalısınız.

Fever and constant coughing weakened the old lady.

Ateş ve sürekli öksürme yaşlı kadını zayıflattı.

Fever is one of the body's defence mechanisms.

Ateş, vücudun savunma mekanizmalarından biridir.

He seems to have a touch of fever.

Hafiften ateşi var gibi.

Her fever was still higher an hour later.

Onun ateşi bir saat sonra hâlâ yüksekti.

I have a cough and a little fever.

Öksürüğüm ve biraz ateşim var.

I've had a high fever for three days.

Üç gündür yüksek ateşim var.

I think I'm coming down with a fever.

Sanırım hasta oluyorum.

Do you have a fever? You look flushed.

Ateşin var mı? Kızarmış görünüyorsun.

I have a sore throat and a fever.

Benim boğaz ağrısı ve ateşim var.

I have a fever and I keep coughing.

Ateşim var ve öksürüyorum.