Examples of using "Glass" in a sentence and their turkish translations:
Ben cam kesiyorum.
Bardak kırık.
Bu kimin bardağı?
Görünmez duvarlar:
Cam kolayca kırılır.
Cam kırılabilir.
Ben cam kestim.
Şişe mi yoksa bardak mı?
Kadehini kaldır.
O, bardağını boşalttı.
Bardak temiz.
Bardak kirli.
Bardağım kirlidir.
Bana bir bardak bulun.
Tom bir bardak kırdı.
Tom'un bardağı boş.
Tom'un bardağı boştu.
- Cam dokunmayın.
- Cama dokunma.
- Bardağa dokunma.
Bardağı kırdım.
Benim bardağım boş.
Bu bardakta su var.
Bu bardak kirli.
Bardağım dolu.
Bardak boş.
- O bir cam kırdı.
- O bir bardak kırdı.
Bardağı düşürdü.
Tom Mary'nin bardağını yeniden doldurdu.
Tom kadehini kaldırdı.
O bardağı düşürme.
O kimin bardağı?
Bu kimin bardağı?
Tom bardağını yeniden doldurdu.
Laurie bardağı kırdı.
Tom bardağını düşürdü.
Tom bardağı kırdı.
Bir bardak doldurdum.
Bardağı doldurdum.
Ben bir bardak doldurdum.
Ben bardağı doldurdum.
Ben bir bardak kırdım.
Bir bardak istiyorum.
- Bardak kırıldı.
- Cam kırıldı.
Burada bir bardak var.
Tom bardağı düşürdü.
O, dipsiz bir bardak.
Tom bardağını boşalttı.
Ben bardak kırdım.
Bardağı düşürdüm.
Bardağım boştu.
Mary bardağını düşürdü.
Bu cam kirli mi?
Bu bardak benim değil.
- Büyütecimi al.
- Büyütecimi getir.
Bu bardak iyi mi?
prompter şu bir cam düşünün camda yazı akıyor
Bir plastik bardak gerçek camdan yapılmış olanından daha iyidir.
Erken Ortaçağ cam üretimi Roma cam teknolojisinin bir devamı mıdır?
- Lütfen bana bir bardak su ver.
- Bana bir bardak su ver, lütfen.
- Bana bir bardak süt ver!
- Bana bir bardak süt verin!
Bana bir bardak su ver.
karşı karşıyayız.
cam kırıkları hâlinde parçalandığını hatırlıyorum.
Onlar serada kavun yetiştirirler.
Bardağı boş buldum.
Bir takma gözüm var.
Tom bardağını yere bıraktı.
Tom kadehini uzattı.
Tom bardağını tekrar doldurdu.
Tom kendine bir bardak daha doldurdu.
Yağmur damlaları cama vuruyor.
Tom Mary'ye bir kadeh uzattı.
Bir bardak bira daha, lütfen.
- Bir bardak su, lütfen.
- Bir bardak su lütfen.
Çoğu arabanın şaffaf camı var.
Güzel vitray sanattır.
Her yerde kırık cam vardı.
Bu bir cam mozaik.
Her yerde parçalanmış cam vardı.
O, bardağı kırdı.
Ben cam bir vazo aldım.
Bardağınızı yeniden doldurayım.
Cam parçalara bölündü.
Cam kumdan yapılır.
Bardağa su koy.
Benim bir kağıt bardağım var.
- O, camı kasıtlı olarak kırdı.
- O, camı kasten kırdı.
Sen bardağımdan içtin.
Benim bardağımdan kim içti?
Tom bir cam eriticidir.
Sami, Leyla'ya bir bardak verdi.
Mary tekrar bardağını doldurdu.
Bardakta su var.