Translation of "Grandma" in Turkish

0.011 sec.

Examples of using "Grandma" in a sentence and their turkish translations:

Happy birthday, Grandma.

Doğum günün kutlu olsun, büyükanne.

Let's eat grandma!

Büyükanneyi yiyelim!

Let's eat, grandma!

Yemek yiyelim, büyükanne!

Grandma likes watching TV.

- Büyükannem TV izlemeyi seviyor.
- Büyükanne televizyon izlemekten hoşlanır.

I love my grandma.

Büyük annemi Seviyorum.

My grandma has a twin.

- Büyükannemin bir ikizi var.
- Anneannemin bir ikizi var.

My grandma gets up early.

Büyükannem erken kalkar.

Your old grandma dances well.

Yaşlı büyükanne iyi dans ediyor.

- Even my grandma can send an SMS.
- Even my grandma can send a text.

Büyükannem bile bir mesaj gönderebilir.

My grandma was surrounded by people,

etrafı insanlarla çevrilmişti.

We're worried about Grandma and Grandpa.

Büyük annem ve büyük babam için kaygılanıyoruz.

My grandma is 75 years old.

Babaannem 75 yaşında.

My grandma has gotten very old.

- Büyükannem çok yaşlandı.
- Anneannem çok yaşlandı.
- Babaannem çok yaşlandı.

My father's mother is my grandma.

Babamın annesi benim büyükannemdir.

My grandma gave me this necklace.

Büyükannem bana bu kolyeyi verdi.

We're worried about Grandpa and Grandma.

Büyükbabamız ve büyükannemiz hakkında kaygılanıyoruz.

Grandma did not know I was gay,

Eşcinsel olduğumu bilmiyordu.

And as Grandma always used to say,

Büyükannemin her zaman söylediği gibi:

Now, about a year before Grandma died,

Büyükannem ölmeden bir yıl kadar önce,

I'll give grandma a shirt for Christmas.

Noel için nineme bir gömlek vereceğim.

Grandma forgot to take her pills again.

Büyükannem yine ilaçlarını almayı unutmuş.

My grandma is a very independent person.

- Büyükannem başına buyruk birisidir.
- Anneannem bildiğini okuyan biridir.

She's not my grandma; she's my mom.

O benim büyükannem değil; o benim annem.

We are worried about grandpa and grandma.

Büyükbaba ve büyükanne hakkında endişeleniyoruz.

Even my grandma can send an SMS.

Büyükannem bile SMS gönderebilir.

Grandma dropped her glasses and they broke.

Büyükanne gözlüğünü düşürdü ve o kırıldı.

- She is my grandmother.
- She's my grandma.

O benim büyükannem.

The red umbrella reminded her of her grandma.

Kırmızı şemsiye ona büyükannesini hatırlattı.

Sometimes, Grandma is more dangerous than the KGB.

Bazen büyükanneler, KGB'den daha tehlikelidir.

"Where is Grandma?" "She's sleeping on the couch."

"Büyükanne nerede?" "Kanepede uyuyor."

"What's Grandma doing?" "She's sleeping on the couch."

"Büyükannem ne yapıyor?" "Kanepede uyuyor."

My grandma just drank a bit of soup.

Büyükannem sadece biraz çorba içti.

How are Grandma and Grandpa cooking the fish?

Büyükanne ve büyükbaba nasıl balık pişiriyor?

My grandma injured her leg in a fall.

Büyükannem bacağını bir düşüşte incitti.

- Mary is my grandmother.
- Mary is my grandma.

Mary benim büyükannem.

But after Grandma died, that confidence took a dive,

Ama büyükannem öldükten sonra bu güven dalışa geçti

Pretty nice, not sharing a toothbrush with your grandma.

Büyükannenizle aynı fırçayı kullanmak istemezdiniz.

If Grandma doesn't come, the children will be disappointed.

Büyükanne gelmezse çocuklar hayal kırıklığına uğrayacak.

The object of the journey was to visit Grandma.

Gezinin amacı, büyükanneyi ziyaret etmekti.

It seems like grandma is going to be sick...

Büyükannem hastalanacak gibi görünüyor.

Oh, grandma, how I love you! You're so nice!

Ah, büyükanne, seni nasıl da seviyorum! Çok hoşsun!

It comes down to something my grandma always used to say.

büyükannemin hep söylediği bir söze geliyoruz.

Grandma went to the market to buy food for the family.

Büyükanne, ailesine yiyecek almak için markete gitti.

My grandma bent over to pick up a needle and thread.

Babaannem bir iğne ve iplik almak için eğildi.

I'm afraid my grandma neither has a henhouse nor a motorcycle.

Ne yazık ki büyük annemin ne bir kümesi ne de bir motosikleti vardı.

My grandma stooped down and picked up a needle and thread.

Babaannem eğildi ve bir iğne ve iplik aldı.

My other grandma didn't know or didn't care how to cook.

Diğer büyükannem nasıl yemek yapılacağını bilmiyordu ya da önemsemiyordu.

My grandma told me an important thing when I was a child.

Küçükken, büyükannem bana çok önemli bir şey öğretti.

Grandma walked to the market to buy food for the whole family.

Büyükanne bütün aileye yiyecek almak için markete gitti.

- My grandmother texts faster than you.
- My grandma texts faster than you.

Büyükannem senden daha hızlı mesaj yazıyor.

My grandma and my mom used to say this all the time.

Büyükannem ve annem her zaman bunu söylerdi.

Our grandma may not be able to dance in Taşikardi of course, normal.

Yani Taşikardi'de dans etmeyebilir tabii büyükannemiz, yani normal.

"Don't you want to throw away all this junk?" - "Grandma won't let me."

"Tüm bu hurdayı atmak istemiyor musun?" - "Büyükannem izin vermez.

Grandma sprinkled flour on the rolling pin so the dough wouldn't stick to it.

Büyükannem hamur yapışmasın diye oklavanın üstüne un serpti.

Grandma figured out how to operate the remote control, but forgot the next day.

Büyükanne uzaktan kumandanın nasıl kullanılacağını öğrendi ama ertesi gün unuttu.

Because my grandma has cancer, and I want to know if she is going to die."

Büyük annem kanser olduğu için ölüp ölmeyeceğini merak ediyorum."

- My grandmother has got old.
- My grandma has gotten very old.
- My grandmother has become old.

- Büyükannem yaşlandı.
- Anneannem yaşlandı.
- Ninem ihtiyarladı.
- Babaannem yaşlandı.

A long time ago when your grandma's grandma wasn't even born, there lived an ill-minded and reckless billionaire. He was a nasty, evil man. But nonetheless he was elected president of the United States of America. This really happened once. Believe me.

Uzun zaman önce, senin büyükannenin büyükanesi henüz doğmamışken, huysuz ve dikkatsiz bir milyarder yaşıyordu.O pis, kötü bir adamdı. Fakat yine de Amerika Birleşik Devletleri başkanlığına seçildi. Bu gerçekten bir kez oldu. İnan bana.