Examples of using "Harvest" in a sentence and their turkish translations:
Yağmurlar ürünü harap etti.
Senin zeytinlerini toplamam.
Onların zeytinlerini toplamam.
Yarın üzüm hasat edeceğim.
Ne ekersen onu biçersin.
Buğday hasat için hazır.
Elma hasatı yaklaşıyor.
Hepimiz hasata yardımcı olduk.
Rüzgar eken fırtına biçer.
Üzüm hasadı elle yapılır.
Buğdayını ne zaman hasad edeceksin?
Neredeyse bir asırdır,
edecek olan köyülere verir.
Bütün aile buğdayı hasat için yardımcı oldu.
Kötü hasat büyük gıda sıkıntısına neden oldu.
Geçen yıl kötü bir hasat vardı.
Bu yıl iyi bir hasat bekliyoruz.
Tom bu yılki hasat konusunda iyimser.
Mary'nin büyükbabası tırpanla hasat kaldırırdı.
Temmuzda buğdayımı hasat edeceğim.
O temmuzda buğdayını hasat edecek.
Tom temmuz ayında buğdayını hasat edecek.
O, buğdayını temmuz ayında hasat edecek.
Mary temmuzda buğdayını biçecek.
Buğdayımızı temmuzda biçeceğiz.
Onlar temmuz ayında buğdaylarını hasat edecekler.
Zamanında kar iyi bir hasat vaat ediyor.
Sonbaharda bizim yaz ürünlerimizi hasat ederiz.
Pirinç hasatında bir festival düzenlenir.
Kuraklık, hasada ciddi hasar verdi.
Verimli toprak iyi bir mahsul için zaruridir.
O, iyi bir hasat için şükretmedi.
Diken ekenlerin gül hasat etmeyi beklememeleri gerekir.
İyi hasat pirinç fiyatını düşürdü.
Geçen yıl büyük bir şeftali hasatı vardı.
Bu yıl iyi bir elma hasatı oldu.
Alışılmadık sıcak hava, elma hasadı için sorunlara yol açtı.
Verimsiz bir pirinç hasadı başımızı belaya sokacaktır.
Kuraklık dönemi ürüne ciddi hasar verdi.
Onların bahçesini istismar etmiyorum.
Onlar buğday hasadının bu yıl iyi olacağını umuyorlar.
Sel nedeniyle kötü bir pirinç hasadı oldu.
Hasat kötüleşirse bir kıtlık olabilir.
Ekini biçtik ve markete satmaya gittik.
Bu yılın iyi hasatı geçen yılın kötü hasatını telafi edecektir.
Derinlerden gelen bu defineyi toplamaya her yıl yüzlerce insan gelir.
Yani, eğer bir büyük üretici iyi bir hasat yaparsa... bu bütün market fiyatını etkileyecektir
Soruna sebep olan sorunun kurbanı olacaktır.
Bunun sonucu olarak, gecikmeler nedeniyle ülkenin hasadının yarısı daha
Güzel hava sayesinde, tüm ürünleri bir gün içinde hasat edebildik.
Su yokluğu nedeniyle kötü hasat hasat yaptık.
Rüzgar eken fırtına biçer.
Dünya durdukça, ekip biçmek, sıcak, soğuk, yaz, kış, gece, gündüz hep var olacaktır.
- Geleceği varsa göreceği de var.
- İnsan ektiğini biçer.
Cadılar Bayramı Kuzey Amerika'ya, bir şenlik ateşi etrafında hasadı kutlayan, birbirlerine hayalet hikayeleri anlatan, şarkı söyleyen ve fal bakan Avrupalı göçmenler tarafından getirilmiştir.
Ne ekersen onu biçersin.
- Ne ekersen onu biçersin.
- Ne doğrarsan aşına o çıkar kaşığına.