Examples of using "Herd" in a sentence and their turkish translations:
Bir guanako sürüsü.
Bu sürü hiçbir yere gidemez...
Köpekler sığırları gütmeye yardım eder.
Fakat sürü, tehlike kokusu alıyor.
Yalnız bir erkek bile sürünün çağrısını takip eder.
...dişi lider, tüm kasabaya yayılmış sürüyle iletişim kurabilir.
Ben artık o kızla kazları gütmeyi reddediyorum.
Kendini dikkatlice antilop sürüsünün uzak ucuna konumlandırıyor.
Bir fil sürüsü, dişi liderlerinin öncülüğünde ilerlemekte.
En büyük dişinin önderliğindeki sürü ufaklıkları yürümeye zorluyor.
Siyah alaca sığır sürüsü İngiliz kırsalında bir tarlada otlar.
Ama çok oyalanmasa iyi eder. Sürüsü, sabah trafiği başlamadan kasabadan ayrılmalı.