Examples of using "Incident" in a sentence and their turkish translations:
Bu olayı hiç unutmayacağım.
Ben olayı açıklayacağım.
Olayı rapor ettim.
Bu olayı araştırıyoruz.
Fadıl kazayı atlattı.
Tom kazayı atlattı.
- Kaza onun şöhretine zarar verdi.
- Bu olay onun ününü zedeledi.
Olayı gördüklerini bildirdiler.
Bu olayı ebediyen hatırlayacağım.
Bana olaydan bahset.
O olay onu ünlü yaptı.
O kaza hayatlarını değiştirdi.
Olay çok dokunaklıydı.
Tom kaza için özür diledi.
Bu talihsiz bir olaydı.
Bu olay oldukça esrarengiz.
O küçük bir kazaydı.
Fadıl olaysız gözaltına alındı.
Leyla olaysız gözaltına alındı.
Sami olaysız yakalandı.
Tom olaysız gözaltına alındı.
- O olay Tom'un hayatını değiştirdi.
- O kaza Tom'un yaşamını değiştirdi.
- Sami olayla ilgili ifade verdi.
- Sami kaza hakkında ifade verdi.
Polis olayı soruşturuyor.
O olay ânı mahvetti.
Bu olayı asla unutmadım.
Olay gece yarısı gerçekleşti.
Bu olayı sonsuza kadar hatırlayacağım.
Sonunda, olayı unuttu.
Tom olayı detaylı olarak anlattı.
Olayın olma şekli bu.
Olayla ilgili soruşturma sürüyor.
O, olayı ayrıntılı olarak açıkladı.
Tom Mary'ye olaydan bahsetti.
Ben olay için hesap vereceğim.
Olay uluslararası sularda meydana geldi.
Tom olaya yorum yapmadı.
Sami kazadan sonra sörf yapmayı bıraktı.
Olayı Tom'a açıkladım.
Radyo olaydan bahsetmedi.
Bir tek açıklamada mı kalmıştı bu olay
günümüzde ise bundan 25 yıl önce bir olay meydana geldi
Demek ki olayımız o küçücük virüs değilmiş
Bunların yanı sıra bilimsel olarak kanıtlanmış bir olay var
Evde şanssız bir kaza vardı.
Olay onun hafızasına kazınmıştı.
Olayı oldukça iyi hatırlıyorum.
Kazayla ilgili tuhaf bir şey vardı.
1990'lar körfez olayı ile başladı.
Olayı eşine anlattı.
Onun konuşması sırasında garip bir olay oldu.
Polis olayı inceliyor.
Yine olaydan hiç bahsetmedi.
Olaydan sonra, o asla tekrar içmedi.
Polis bizi kaza hakkında bilgilendirdi.
Olaydan beri Tom kayıp.
Ben bu olaydan seni sorumlu tutuyorum.
Bu olayı olmamış sayabilir miyiz?
Olay hakkında hiçbir şey hatırlamıyorum.
İnşallah o, olaydan öğrendi.
Olayı rapor etmek için zorunlu hissetti.
O olayda ışık tutacağım.
Kimse olay hakkında konuşmak istemedi.
Tek bir olay hayatınızı değiştirebilir.
O olay neredeyse işime mal oluyordu.
O olay, Tom on üç yaşındayken oldu.
O yıllarda görülmemiş bir olay var
Kaza onun şöhretinde bir leke bıraktı.
Olay onun Amerika'ya gitmesini engelledi.
Benim o olayla hiçbir ilgim yok.
O olay onun tam önünde oldu.
Olayla ilgili kesin bir rapor hazırladı.
Tom’un da içinde olduğu talihsiz bir olaya hepimiz tanık olduk.
Farklı insanlar bu kazanın farklı versiyonlarını anlatırlar.
Tom'la olay hakkında konuştun mu?
Ben olaydan beri onunla hiç konuşmadım.
Olayı kısa bir süre gördüm.
Tom olayı arkasında bırakmaya çalıştı.
Bana olay hakkında ne bildiğini söyle.
Tom'un karısı olaydan sonra boşanma davası açtı.
Bu, olayın olduğu yerdir.
Bu olayla ilgili onunla dalga geçtik.
Onun olayla ilgili açıklaması sizinki ile uyuyor.
Olaydan beri burada bulunmadım.
Neden bu olaya önem veriyorsunuz?
Olay, Davout'un tümgeneralliğe terfi etmesini hızlandırdı ...
O, o olay hakkında bir şey biliyor gibi görünüyor.
Başka kaza risklerini en aza indirgemek istiyorum.
Politikacı olaydan sonra herkesin önünde görünmedi.
Bu olaya bazı politikacıların neden oldukları kabul edilmektedir.
Olaydan sonra ilişkimiz ani bir değişim geçirdi.
Sana garip bir olayı anlatacağım.
Dan kaza hakkında polis tarafından sorgulandı.
Bu tür bir olayın tekrarlanmasını önlemeliyiz.
- Olayın meydana geldiği yer burası.
- Burası olayın meydana geldiği yer.