Translation of "Indispensable" in Turkish

0.006 sec.

Examples of using "Indispensable" in a sentence and their turkish translations:

indispensable

vazgeçilmez

- Nobody's indispensable.
- Nobody is indispensable.

Hiç kimse vazgeçilmez değildir.

You're indispensable.

Sen kaçınılmazsın.

Nobody's indispensable.

Kimse esas değildir.

Tom isn't indispensable.

Tom vazgeçilmez değildir.

That is indispensable.

O zorunludur.

Tom is indispensable.

Tom vazgeçilmezdir.

Water is indispensable to plants.

Su bitkiler için vazgeçilmezdir.

Air is indispensable to life.

Hava, yaşamak için vazgeçilmezdir.

Water is indispensable to us.

Su bizim için vazgeçilmezdir.

Herbalists are indispensable to botanists.

Şifacılar; botanikçilerin vazgeçilmezleridir.

None of us are indispensable.

Hiçbirimiz vazgeçilmez değiliz.

His help is indispensable to us.

Onun yardımı bizim için zorunludur.

Cars are indispensable to suburban life.

Arabalar banliyö hayatı için vazgeçilmezdir.

Your assistance is indispensable for us.

Yardımın bizim için vazgeçilmezdir.

Fertile soil is indispensable for agriculture.

- Verimli toprak tarım için zaruridir.
- Verimli toprak tarım için olmazsa olmazdır.

Tomato paste is indispensable for street flavors.

salçalı ekmek sokak lezzetlerinden vazgeçilmezlerdendir yani

Method is indispensable for investigating the truth.

Yöntem, gerçeği araştırmak için vazgeçilmezdir.

Salt is an indispensable ingredient for cooking.

Tuz, pişirme için zaruri bir malzemedir.

And so each citizen plays an indispensable role.

Ve her vatandaş böyle vazgeçilmez bir rol oynar.

Both air and water are indispensable for life.

Hem hava hem de su hayat için vazgeçilmezdir.

Fertile soil is indispensable for a good harvest.

Verimli toprak iyi bir mahsul için zaruridir.

He is an indispensable member for the staff.

O vazgeçilmez bir elemandır.

Sleep and good food are indispensable to good health.

Uyku ve iyi yemek iyi sağlık için gereklidir.

Nothing in this world is so indispensable as love.

Bu dünyada hiçbir şey sevgi kadar vazgeçilmez değildir.

Her financial support is indispensable to this project of ours.

Mali desteği, bu projemiz için vazgeçilmezdir.

But he was ‘the indispensable Marshal’, whose  brilliant administration and tireless work  

Ancak, parlak yönetimi ve yorulmak bilmeyen çalışmaları Napolyon'un askeri başarısının büyük bir kısmının temelini oluşturan

My uncle is a very heavy smoker; tobacco is indispensable to him.

Amcam çok sigara içen biridir; tütün onun için kaçınılmazdır.

Everyone, as a member of society, has the right to social security and is entitled to realization, through national effort and international co-operation and in accordance with the organization and resources of each State, of the economic, social and cultural rights indispensable for his dignity and the free development of his personality.

Her şahsın, cemiyetin bir üyesi olmak itibarıyla, sosyal güvenliğe hakkı vardır; haysiyeti için ve şahsiyetinin serbestçe gelişmesi için zaruri olan ekonomik, sosyal ve kültürel hakların milli gayret ve milletlerarası işbirliği yoluyla ve her devletin teşkilatı ve kaynaklarıyla mütenasip olarak gerçekleştirilmesine hakkı vardır.