Examples of using "Intensively" in a sentence and their turkish translations:
- Yumi yoğun biçimde İngilizce eğitimi alıyor.
- Yumi yoğun biçimde İngilizce çalışıyor.
Daha yoğun ve etkili çalışmamız gerekiyor.
Geçen kış üç hafta boyunca yoğun bir şekilde Fransızca çalıştım.
Ben kısa bir süre için daha yoğun egzersiz yapmaya başladım.
Kedi büyük, yuvarlak, mavi gözleriyle yoğun olarak ona baktı.