Examples of using "Interfere" in a sentence and their turkish translations:
Müdahale etmeyin.
Hiç kimse karışmayacak.
Tom karışmaz.
Lütfen müdahale etme.
Müdahale edemezsin.
Müdahale etmeyeceğim.
Biz müdahale edemeyiz.
Müdahale etmeyi tercih etmiyorum.
Neden müdahale etmeliyim?
Ona müdahale etme.
Onlara müdahale etme.
Neden müdahale ettin?
ve biz bu işe karışamayız."
Başkalarının işlerine karışmayın.
Benim işlerime karışmayın.
Özel işlere karışmayın.
Ben oraya karışmam.
- Çalışmamı bölme.
- Çalışmama müdahale etme.
Benim işime karışmayın.
Müdahale etmek istemiyorum.
Tom'un karışmasına izin vermeyeceğim.
Lütfen müdahale etmeme izin verme.
Onların müdahale etmesine izin vermeyeceğim.
Onun müdahale etmesine izin vermeyeceğim.
Onun karışmasına izin vermeyeceğiz.
Hiç anne ve baban müdahale ediyor mu?
Tom sana engel olmayacak.
Müdahale etmene izin vermeyeceğim.
Karışmak istemedim.
- Müdahale etmeye hakkın yoktu.
- Karışmaya hakkın yoktu.
Müdahale etme hakkın yok.
Müdahale etme hakkım yoktu.
Lütfen benim planıma müdahale etmeyin.
Tom'un karışmamasını istedim.
Onların karışmamasını istedim.
Onun karışmamasını istedim.
Ben ondan karışmamasını istedim.
Ben müdahale etmemeni tavsiye ederim.
Diğer insanların işlerine karışmayın.
- Başka insanların işine karışmamalısın.
- Başka insanların işlerine karışmamalısınız.
Bir daha senin işine karışmayacağım.
İlişkilerin çalışmalarınıza engel olmasına izin vermeyin.
Sporun çalışmalarınıza engel olmasına izin vermeyin.
Büyük ülkeler küçük ülkelere karışmamalıdır.
Tom kitap okuyorken, onu engelleme.
Sınavlar eğitimin gerçek anlamına müdahale eder.
Sınavlar eğitimin asıl amacına müdahale eder.
Amerika Birleşik Devletleri'nin engel olmayacağını söyledi.
Bir çocuğun çalışmalarınıza engel olmasına izin verme.
O kızın çalışmalarınıza engel olmasına izin verme.
- Bir şey okurken ona müdahale etme.
- Onu bir şeyler okurken bölme.
Duygularımın eylemlerime karışmasına izin veremem.
Duygularımızın eylemlerimize müdahale etmesine izin veremeyiz.
Seni ilgilendirmeyen konulara karışma!
Tom okurken ona karışma.
Ben kişisel yaşamınıza müdahale etmek istemiyorum.
Neden müdahil oldun?
Onun senin işine karışmaya niyeti yok.
Hiçbir ülkenin başka bir ülkenin içişlerine müdahale etmemesi gerekir.
Bob Jane'e onun kişisel işlerine karışmamasını söyledi.
Büyük uluslar, küçük uluslara müdahale etmemelidirler.
Onun aile ilişkilerimize müdahale etme hakkı yok.
Müdahale etmek istemiyorum.
Sıkı bir kemer kan dolaşımını engeller.
Diğer insanların işlerine karışmaya hakkın yoktur.
Tom, Mary'ye kişisel meselelerine karışmamasını söyledi.
Onun seni sevmesini istiyorsan ona müdahale etme.
Hayvanların hayatına karışınca çizgiyi aşmış oluyorsun.
Diğer insanların işlerine karışmayın.
Ona ne söyleyeceğim önemli değil, bu faydasız, bu yüzden artık karışmayacağım.
Bunun çalışmalarınıza engel olmasına izin vermeyin.
Neden seni hiç ilgilendirmeyen bir işe karıştın?
Müdahale etmemi istemediğini biliyorum, fakat onu savunmam gerekiyor.
Bana kalırsa, işinize müdahale etmediği sürece boş zamanlarında yaptığın şey senin kendi işin.