Examples of using "Judge" in a sentence and their turkish translations:
Hakim nerede?
Beni yargılama.
- Kendin bak.
- Kendin karar ver.
- Kendini yargıla.
Kendini yargıla!
O hakimi satın alamazsın.
O hakime rüşvet veremezsin.
Hakim itirazı reddetti.
Mesafeyi tahmin edemem.
Yargıç onu affetti.
Asla görünüşe göre yargılama.
Lütfen beni yargılama.
- Onlar bir hakim atadılar.
- Bir yargıç atadılar.
Seni yargılamayacağım.
Onlar beni yargılayamadı.
Görünüşe göre yargılamayın.
Hakim keyifsiz.
Beni yargılamayın.
Tom bir yargıçtır.
Sami kimseyi yargılamaz.
- Kendini yargılamalısın.
- Kendin karar vermelisin.
İnsanları görünüşle yargılama.
Dış görünüşe göre yargılamamalısın.
Hangi yargıç davayı muhakeme etti.
Beni çok kaba şekilde yargılama.
Yargıç tokmağını vurdu.
Hakim görevsizlik kararı verdi.
Hakim itirazı kabul etti.
Hakim itirazı reddetti.
Tom'u çok sert yargılama.
Yargılayacak kişi ben değilim.
Kimi yargılayacaksın?
İnsanları her gün yargılıyoruz.
Zaman hakim olacak.
Beni yalnızca Tanrı yargılayabilir.
Hakim olmak istemezdim.
Tom hâkime merhamet etmesi için yalvardı.
Yargılama ki yargılanmayasın.
Onu hâkim karşısına çıkarırlar.
Halk en iyi yargıçtır.
Yargıç onu ölüme mahkûm etti.
Hakim davacı aleyhine karar verdi.
O onu yargılamak istemiyor.
Hakim Tom'u ölüm cezasına çarptırdı.
Seni yargılamayacağım.
O iyi bir insan sarrafı.
Sen kötü bir insan sarrafısın.
Yargıç Dan Anderson, Linda'yı sorgulamaya başladı.
Hakim onun lehine karar verdi.
Bir yargıç olmak istemiyorum.
Yargıç onu beş dolar para cezasına çarptırdı.
Tanıklar hakim karşısına çıktı.
Buna sen karar ver.
Sen beni kime yargılatacaksın?
İnsanları görünüşlerine göre yargılamayın.
Bir hakim tarafından çağrıldım.
Tom hâkimle bile tartıştı.
Hakim, Tom'a 30 yıl verdi.
Seni yargılamamaya söz veriyorum.
Başkalarını yargılama ki yargılanma.
Birini görünüşüne göre yargılama.
Sadece yargıç insanları etkisiz kılabilir.
Bir insanı görünüşüne göre yargılama.
Sanık yargıç ile romantik olarak bağlıydı.
bir hakim 500 dolar kefalet belirledi.
kendilerine onur ve saygıyla
Tutuklu, bir hakim huzuruna çıkarıldı.
O, atlarla ilgili iyi bir uzmandır.
Suçlu merhamet için yargıca yalvardı.
Hâkim istemeden güldü.
Onu kendim için yargılamak zorunda kaldım.
- Bir insanı dış görünüşüyle yargılama.
- İnsanlar kıyafetleriyle karşılanır, fikirleriyle uğurlanırlar.
Merhamet için hakime yalvardı.
Merhamet için yargıca yalvardı.
Kimsenin seni yargılamaya hakkı yok.
- İnsanı dış görünüşüne göre yargılamayın.
- Bir kitabı kapağına göre yorumlama.
Bir yargıç kadar ayıktım.
Tom merhamet için hakime seslendi.
Hakim mahkeme kararını okumaya başladı.
Tom insan sarrafıdır.
İnsanları dış görünüşüyle yargılamayın.
İnsanları görünüşlerine göre yargılayamazsın.
- Yargıç Tom'a üç bin dolar para cezasına çarptırdı.
- Hakim Tom'u üç bin dolar para cezasına çarptırdı.
Bir insanı görünümü ile yargılamayın.
Tom atlardan anlar.
Tom insanları tanımakta iyi değil.
Bir insanı elbiseleri ile yargılamamalısın.
Hakim onu bir yıl hapis cezasına çarptırdı.
Bir kişiyi giydiği giysiden dolayı yargılama.
Diğerlerini derilerinin rengi ile yargılama.
onun olabilirliğini daha mümkün görüyoruz.
Titreşimler aracılığıyla şeklini ve boyutunu kestirebilir.