Examples of using "Lecturer" in a sentence and their turkish translations:
Özellikle, ben bir üniversite okutmanıyım.
Okutman, kirlilik sorunları hakkında konuştu.
Okutman ilginç slaytlar gösterdi.
Aslında bir üniversite öğretmeniyim.
Konuşmacı hızlı konuştuğu için az sayıda kişi onu izleyebildi.
Konuşmacı bazı kolej günlerinin anıları üzerinde durdu.
Konuşmacı mesajını dinleyicilere anlatamadı.
Okutman döndüğünde o gizlice sınıftan kaçtı.
Konferansçı genel olarak Amerikan edebiyatı ve özellikle Faulkner hakkında konuştu.