Examples of using "Licence" in a sentence and their turkish translations:
O ehliyetsiz araç kullanıyor.
Geçici bir ehliyetim var.
Özel plakanız var mı?
Sonunda ehliyetimi aldım.
Benim lisansımda üç nokta var.
Bir hafta önce lisansımın süresini uzattım.
Polis olay yerinde Tom'un lisansını askıya aldı.
Bir araba ehliyeti 18 yaşından itibaren alınabilir.
Affedersiniz, bana sürücü belgenizi gösterebilir misiniz?
Birisi benim sürücü belgemi çaldı.
O herkesten daha az zamanda ehliyetini aldı.
O yirmi sekiz yaşına kadar ehliyet almadı.
- Tom lisansını askıya aldırdı.
- Tom'un ehliyetine el konuldu.
O, bir ehliyete sahip değildir.
- Ben sonunda bir sürücü belgesi aldım.
- Sonunda ehliyet aldım.
Henüz ehliyetim yok.
Bir sürücü belgesi alamayacak kadar çok genç.
- Sürücü belgemi geçen ay yenilettim.
- Sürücü ehliyetimi geçen ay yenilettim.
- Ehliyetimi geçen ay yenilettim.
Tom ehliyetsiz araç sürmek nedeniyle tutuklandı.
On sekiz yaşına girdikten sonra sürücü belgesi alabilirsin.
İkinci kez sürüş testini geçmeyi denediğimde sürücü belgemi aldım.
Sürücü belgesi almak için yeterince yaşlı değil.