Examples of using "Missionary" in a sentence and their turkish translations:
Tom bir misyoner oldu.
Misyoner yamyamlar tarafından yenildi.
Ben kendim Afrika'da bir misyonerdim.
Tom bir Hıristiyan misyoner olarak Kore'ye gitti
Sami İslam'a geçmiş bir Evangelist misyonerdi.
1859'dan itibaren, Amerika'dan Protestan misyonerler gelmeye başladı ve Katolik ve de Rus Ortodoks kiliseleri de misyonerlik çalışmalarına aktif olarak dahil oldular.