Translation of "Mix" in Turkish

0.007 sec.

Examples of using "Mix" in a sentence and their turkish translations:

- Mix him a drink.
- Mix her a drink.

Ona bir içki karıştırın.

And they mix experience.

Orada tecrübelerini paylaşırlar.

He doesn't mix well.

O, iyi karıştırmaz.

Mix Tom a drink.

Tom'a bir içki karıştırın.

Don't mix me up.

Beni karıştırmayın.

- You cannot mix oil and water.
- You can't mix oil and water.

Yağ ve suyu karıştıramazsın.

I mix mayonnaise with ketchup.

Mayonezi ketçapla karıştırıyorum.

Don't mix business with pleasure.

İşi zevkle karıştırma.

Business and friendship don't mix.

İş ve dostluk karışmaz.

Mix flower with two eggs.

İki yumurtayla çiçeği karıştır.

Don't mix sugar with salt.

Şekeri tuzla karıştırma.

There's been a mix-up.

Bir karışıklık var.

Milk doesn't mix with water.

Süt suyla karışmaz.

Never mix business with pleasure.

Asla işle eğlenceyi karıştırma.

Add rice and mix well.

Pirinç ekleyin ve iyice karıştırın.

Oil does not mix with water.

Yağ suyla karışmaz.

You can't mix oil with water.

Yağı suyla karıştıramazsın.

Don't mix ammonia and bleach together.

Amonyak ve çamaşır suyunu birlikte karıştırma.

There might've been a mix-up.

Bir karışıklık olmuş olabilir.

Medication and alcohol often don't mix.

İlaç ve alkol çoğu zaman karışmaz.

It's dangerous to mix these substances.

Bu maddeleri karıştırmak tehlikelidir.

Don't mix energy drinks with alcohol.

Enerji içeceklerini alkolle karıştırma.

This substance will mix with water.

Bu malzeme, su ile karıştırılır.

Mix the flour with two eggs.

Unu iki yumurta ile karıştırın.

I don't mix business with pleasure.

İşi zevkle karıştırmam.

I don't like to mix business with pleasure.

İşi eğlenceyle karıştırmaktan hoşlanmıyorum.

You can mix different foods in a blender.

Bir karıştırıcıda farklı yiyecekleri karıştırabilirsin.

Melt the chocolate, add butter and mix well.

Çikolatayı eritin tereyağı ekleyin ve iyice karıştırın.

Mix this powder with a cup of water.

Bu tozu bir bardak suyla karıştır.

Mix three eggs and a cup of sugar.

Üç yumurta ve bir bardak şekeri karıştır.

A blender lets you mix different foods together.

Bir blender birlikte farklı gıdaların karışımı sağlar.

I hope I did not mix anything up.

Umarım hiçbir şeyi karıştırmadım.

How we can bring our allies into the mix,

Siyahi toplumlara karşı olan sistemik şiddetin ve ırkçılığın bitmesini

It's a mix of judgment and what we carry,

Bu bir yargı ve önemsediğimiz şeylerin karışımı

If you mix blue and red, you get violet.

Eğer mavi ve kırmızıyı karıştırırsanız, menekşe alırsınız.

If you mix blue and red, you'll get purple.

Mavi ve kırmızıyı karıştırırsan mor elde edersin.

- George does not mix much; he likes to keep to himself.
- George doesn't mix much; he likes to keep to himself.

George çok kaynaşmaz; o kendi başına kalmayı sever.

If you mix blue and red, the result is purple.

Mavi ve kırmızıyı karıştırırsanız, sonuç mordur.

It was a mix, as is often the case, for writers.

Yazarlar için sıkça olduğu gibi, tam bir karışımdı.

What color do you get if you mix blue and yellow?

Mavi ve sarıyı karıştırırsan hangi rengi alırsın?

Mix two parts of rum with one part of lemon juice.

İki porsiyon romu bir porsiyon limon suyu ile karıştır.

Mix the salt, dry yeast and flour in a big bowl.

- Büyük bir çanakta tuz, kuru maya ve unu karıştırın.
- Tuz, kuru maya ve unu büyük bir kâsede karıştırın.

It's like a mix between an antelope... and, I suppose, a goat.

Bir antilop ve sanırım bir keçinin melezi gibi bir şey

At launch, the capsule was pressurised with a safer oxygen-nitrogen mix.

Fırlatıldığında, kapsül daha güvenli bir oksijen-nitrojen karışımı ile basınçlandırıldı.

Children should always mix their wine, with at least two-thirds water.

Çocuklar her zaman şaraplarını en az üçte iki suyla karıştırmalılar.

Mix about four cups of white flour with a pinch of salt.

Yaklaşık dört fincan beyaz un ile bir tutam tuzu karıştır.

- Oil and water won't blend with each other.
- Water and oil don't mix.

Su ve yağ karışmaz.

- Oil and water won't blend with each other.
- Oil and water don't mix.

Yağ ve su birbiriyle karışmaz.

Do you want your whiskey straight or should I mix it with water?

Viskinizi susuz mu istersiniz yoksa onu suyla karıştırmalımıyım?

Your soup is sweet. Did you mix up the salt and the sugar?

- Çorban tatlı olmuş. Tuzu şekerle mi karıştırdın?
- Çorban tatlı. Tuz ve şekeri karıştırdın mı?

I can't believe that you mix white and colours together in a washing machine!

Renklilerle beyazları aynı makinede yıkadığına inanamıyorum.

And you know, if you have the good mix, you get to a healthy diet.

Bilirsin ki iyi bir karışımla çok sağlıklı bir diyetin olabilir.

It is important for a nation to have an adequate mix of monetary and fiscal policies.

Bir milletin para ve mali politikalarının yeterli karışımına sahip olması önemlidir

- Don't confuse comets and asteroids.
- Don't mix up comets and asteroids.
- Don't confuse a comet with an asteroid.

Kuyrukluyıldızları ve asteroitleri karıştırma.