Translation of "Odor" in Turkish

This odor is obnoxious.

Bu koku iğrenç.

It has a pleasant odor.

Onun hoş bir kokusu var.

Tom has an underarm odor.

Tom'un koltuk altı kokusu var.

Sami smelt a strong odor.

Sami güçlü bir koku duyuyordu.

Garlic gives off a strong odor.

Sarımsak güçlü bir koku yayar.

The odor in that room was vile.

O odadaki koku berbattı.

The flowers give off a strong odor.

Çiçekler güçlü bir koku yayarlar.

The cell was stinking of body odor.

Hücre vücut kokusu kokuyordu.

The bed was stinking of body odor.

Yataktan vücut kokusu yayılıyordu.

The odor of dirty socks makes me gag.

Kirli çorapların kokusu beni kusturur.

There is a foul odor in the air.

- Havada rahatsız edici bir koku var.
- Havada iğrenç bir koku var.

That foul odor is coming from the river.

O kötü koku nehirden geliyor.

We can smell an odor of tobacco in this bedroom.

Biz bu yatak odasında bir tütün kokusu alabiliyoruz.

Odor is a powerful tool for sending signals through the darkness.

Koku, karanlıkta sinyal yollamanın güçlü bir aracı.

The dirty clothes left a foul odor in the air of the locker room.

Kirli giysiler soyunma odasının havasında iğrenç bir koku bıraktı.