Examples of using "Oppressed" in a sentence and their turkish translations:
ve ezilenler vardı
Devlet, insanları ezdi.
Kral, halkına zulüm etti.
Diktatör insanlara zulüm yapıyordu.
Monoton günlük yaşantısı yüzünden bunalmış gibi görünüyor.
Ezilen yerlilerin kurtuluşu için savaşıyor.
- Beklenmedik bir melankoli dalgası sabahın köründe içimi darladı.
- Sabah sabah durup dururken bir sıkıntı içimi kapladı.
Çocukluğundan beri zayıf ve mazlumdan yana olan bir karakteri vardı.