Examples of using "Papers" in a sentence and their turkish translations:
Kağıtları derecelendiriyorum.
Bana belgelerini göster.
Bana bugünün gazetelerini göster.
Raporlarınızı teslim edin.
Evraklarınızı teslim edin.
Bu kağıtları gözden geçir.
Bana o evrakları ver.
Belgeleri bırakmayın!
Tom kâğıtları derecelendiriyor.
İşte benim kağıtlarım.
Tom kağıtları imzaladı.
Kağıtların nerede?
Kağıtlar uçtu.
Ben evrakları imzaladım.
Belgelerimi kaybettim.
Öğretmen kağıtları topladı.
Lütfen evrakları gözden geçirin.
Casus evrakları yaktı.
O, evrakları sınıflandırmayı bitirdi.
Sınav kağıtlarınızı verin.
Gazeteler ne diyor?
Test kağıtlarınızı iade edin.
Gazetelerde öyle yazıyordu.
Tom evrakları isteksizce imzaladı.
Öğretmeniniz kağıtlara not atıyor.
Tom sınav kağıtlarını düzeltiyor.
Lütfen raporları topla.
Belgeleri tamamladın mı?
- Bildiriler yanlış bilgi içeriyordu.
- Belgeler yanlış bilgi içeriyordu.
Tom boşanma kağıtlarını imzaladı.
Evrakları imzaladın mı?
Öğretmen sınav kağıtlarını dağıttı.
Öğretmen kağıtlara baktı.
Test kağıtlarını düzeltmekle meşgul.
Onun belgelere erişim hakkı vardı.
Öğretmen kağıtları işaretlemekle meşgul.
Lütfen bu evraklara dikkatlice bak.
Gazeteler bu hikayeyi basmadılar.
Tom test kağıtlarını düzeltmekle meşgul.
Belgeleri dolaştırır mısın?
Kağıtları sepete at.
Evrak çantam kağıtlarla doludur.
Onlar sadece gazete satmak istiyor
Tom bazı belgeleri gözden geçiriyordu.
Kağıtları odanın içine fırlatıyorlar.
Evraklarını derhal teslim et.
Bu evraklara göz atar mısın?
Lütfen evraklarını şimdi teslim et.
Resmî evrakları imzalayamadı.
Benim belgelerim o kutudaydı.
Tom'un masası kağıtlar ile darmadağın.
Öğrenciler dönem ödevlerini teslim ettiler.
Öğretmen sınav kağıtlarını gözden geçirdi.
Kağıtları masadan kaldırdı.
O, evraklara bir göz attı.
Gazetelere bakmadı bile.
Kağıtları topla ve onları buraya getir.
Zaman doldu. Kağıtlarını teslim et.
Öğretmen sınav kağıtlarına göz attı.
Kağıtlarınız düzenli görünüyor.
Bu kâğıtları imzalamanı istiyorum.
Gazeteleri Tom'dan aldın mı?
Dikkatli ol. O kağıtları atma.
Tom'un evrakları imzalamasını istedim.
Tom'u evraklarıma göz atarken yakaladım.
Onların evrakları imzalamasını istedim.
Ondan, belgeleri imzalamasını rica ettim.
Onun kağıtları imzalamasını istedim.
Tom kağıtları derecelendirirken masasında oturdu.
Bu konuda birkaç yazı yazdım.
Tom arkasında bazı belgeler sakladı.
Kağıtları sepete attım.
Sami bu sabah birkaç belge imzaladı.
Bu kağıtları güvenli bir yerde saklayın.
6.000'den fazla makale ve kitap yayımlandı.
hile hurda soygun üç kağıt gibi şeyler oluyor mu
Gazeteleri iyice okudu.
Tom konuyla ilgili birçok makale yayınladı.
Oğlum, masamdaki kağıtları karıştırdı.
Tom'un önemli evraklarını nerede tuttuğunu biliyorum.
Lütfen girişte evrakları teslim edin.
Tom ofisinde evrakları inceliyor.
Onun kağıtlarını ayıklamak için birkaç gün harcadım.
Evrakların hepsini bir araya toplar mısın?
- Şu evraklara göz atabilir misin?
- Şu evraklara göz atabilir misiniz?
Lütfen boş vaktinde bu evrakları incele.
Dosyadaki bazı önemli belgeler kayıp.
O her gün gazete okumayı asla kaçırmaz.
Kaybettim belgelere ihtiyaç duyacağım.
İyi günler! Polis! Belgelerinizi görebilir miyim?
Pazartesi gününe kadar kağıtlarımızı teslim etmemiz gerekiyor.
Öğretmen sınav kağıtlarını incelemekle meşgul.
Sınav kağıtlarınız pazartesiye kadar teslim edilmelidir.
"İşte boşanma evrakları." "Onları imzalamıyorum."
Her türden kağıdı masasının üzerinde bıraktı.
Teyzem gazete okurken gözlük takar.
O bazen kız kardeşine dönem ödevlerini yazdırır.