Translation of "Pawn" in Turkish

0.008 sec.

Examples of using "Pawn" in a sentence and their turkish translations:

He works at a pawn shop.

O bir rehinci dükkanında çalışır.

He had to pawn his watch.

O saatini rehin bırakmak zorunda kaldı.

Tom works at a pawn shop.

Tom bir tefecide çalışır.

Tom promoted his pawn into a queen.

Tom piyonunu vezire terfi ettirdi.

Tom had to pawn the watch his grandfather had given him.

Tom büyükbabasının ona verdiği saati rehin vermek zorunda kalmıştı.

Tom had to pawn his guitar in order to pay his bills.

Tom faturalarını ödeyebilmek için gitarını rehin bırakmak zorunda kaldı.

Tom had to pawn his guitar so he could pay his bills.

Tom faturalarını ödeyebilmek için gitarını rehin vermek zorundaydı.

Hip-hop does not have to be a pawn of villainy in exchange for profit.

Hip-hop çıkar karşılığında kötülüğün bir aracı olmak zorunda değil.

A person who is only a pawn in the game often talks big in company.

Oyunda sadece bir piyon olan kişi çoğunlukla şirkette büyük konuşur.

At the end of the game, the king and the pawn go back in the same box.

- Oyun bitince şah da piyon da aynı kutuya konur.
- Oyun bitince şah da piyon da aynı kutuya atılır.