Translation of "Perform" in Turkish

0.013 sec.

Examples of using "Perform" in a sentence and their turkish translations:

Come to perform.

için gelmediler.

Tom didn't perform well.

Tom iyi performans göstermedi.

Sami liked to perform.

Sami sahneye çıkmaktan hoşlanıyordu.

You must perform your duty.

Görevini yerine getirmelisin.

I often perform in nightclubs.

Ben sık sık gece kulüplerinde sahneye çıkarım.

Or people who perform manual labor.

veya doğal doğum yapmış insanlar.

I don't perform well under stress.

Ben stres altında iyi performans vermiyorum.

I have an operation to perform.

Yapacak bir operasyonum var.

I perform my work very well.

Ben işimi çok iyi yaparım.

I must perform a pelvic exam.

Ben leğen kemiği ile ilgili bir muayene yapmalıyım.

Sami couldn't perform procedures on patients.

Sami hastalar üzerinde işlem yapamadı.

Doctors refused to perform a second operation.

- Doktorlar ikinci bir operasyonu yapmayı reddettiler.
- Doktorlar ikinci bir ameliyatı yapmayı reddettiler.

I will perform my duties with pleasure.

Görevlerimi zevkle yerine getireceğim.

Tom has an important mission to perform.

Tom'un yapacak önemli bir görevi var.

Tom showed Mary how to perform CPR.

Tom, Mary'ye CPR'yi nasıl uygulayacağını gösterdi.

Do you regularly perform self-breast examinations?

Düzenli olarak kendi kendinize meme muayenesi yapıyor musunuz?

I'd like to perform at Carnegie Hall someday.

Ben bir gün Carnegie Hall'da sahneye çıkmak istiyorum.

Full body scanners perform a virtual strip search.

- Tam vücut tarayıcıları sanal olarak kıyafetlerin içini göstererek arama yapıyor.
- Tam vücut tarayıcıları vücudu sanal olarak çıplak göstererek arama gerçekleştiriyor.

You should perform regular maintenance on your car.

Arabana düzenli bakım yapmalısın.

This is where the believers perform their ablutions.

Bu, müminlerin abdestlerini aldığı yer.

We perform eighty percent of our actions unconsciously.

Eylemlerimizin yüzde seksenini bilinçsizce gerçekleştiririz.

I'll perform a full scan of the system.

Sistemin tam taramasını yapacağım.

Sami wanted to know how to perform tayammum.

- Sami nasıl teyemmüm yapılacağını öğrenmek istiyordu.
- Sami nasıl teyemmüm edeceğini öğrenmek istemişti.

Sami is saving up money to perform Hajj.

- Sami hacca gitmek için para biriktiriyor.
- Sami hac için para biriktiriyor.

- I do not like to perform in front of others.
- I don't like to perform in front of others.

Diğerlerinin önünde gösteri yapmayı sevmiyorum.

They were able to perform 30 percent more operations

çok daha az komplikasyon ile yüzde 30 oranında

Tom had to perform 100 hours of community service.

Tom 100 saat kamu hizmeti yapmak zorundaydı.

Tom isn't sure he's ready to perform on stage.

Tom sahnede rol yapmaya hazır olduğundan emin değil.

Perform an experiment in creating a country from scratch.

Sıfırdan bir ülke yaratmada bir deney gerçekleştirin.

Tom traveled back in time to perform a mission.

Tom bir misyonu gerçekleştirmek için zaman içinde geriye doğru seyahat etti.

How do we ensure that we perform at our best?

nasıl en iyisini yapacağız?

They are going to perform "Romeo and Juliet" next week.

Onlar gelecek hafta "Romeo ve Juliet"i sahneye koyacaklar.

Recall the filename before you try to perform file recovery.

Dosya kurtarmaya çalışmadan önce dosya adını hatırlayın.

It is one thing to promise, and another to perform.

Söz vermek bir şeydir, ve diğeri yerine getirmektir.

They will use an innovative technique to perform such a task.

Onlar böyle bir görevi gerçekleştirmek için yenilikçi bir teknik kullanacaklar.

Students are required to perform one hour of community service per week.

Öğrencilerin haftada bir saat toplum hizmeti yapmaları gereklidir.

And forever how I thought about the mental aspect of how we perform.

ve performansın zihinsel yönü hakkındaki düşüncelerimi sonsuza kadar değiştirdi.

And some tips we can use to help perform up to our potential.

ve potansiyelimize ulaşmak için ipuçları verdim.

My robot will prepare meals, clean, wash dishes, and perform other household tasks.

Benim robot, yemekler hazırlayacak,temizlik yapacak, bulaşıkları yıkayacak ve diğer ev işlerini yapacak.

Your robot will prepare meals, clean, wash dishes, and perform other household tasks.

Sizin robotunuz yemekleri hazırlayacak, temizleyecek, bulaşıkları yıkayacak, ve diğer ev işlerini yapacak.

Tom and Mary were my backup singers back when I used to perform.

Eskiden konser verdiğimde Tom ve Mary arkada benim yedek şarkıcılarımdı.

He was ignored. As disaster engulfed the  army, Berthier continued to perform his duty.  

Göz ardı edildi. Orduyu felaket sararken, Berthier görevini yerine getirmeye devam etti.

Roger liked writing songs. He also liked to perform his own songs on the stage.

Roger şarkı yazmayı seviyordu. Aynı zamanda kendi şarkılarını sahnede söylemeyi de seviyordu.

On December 3rd, 1967, Doctor Barnard was able to perform the first human heart transplant.

3 Aralık 1967 tarihinde, Doktor Barnard ilk insan kalp naklini gerçekleştirebildi.

- You must perform your duty.
- You must do your duty.
- You must fulfill your duty.

Görevini yapmalısın.

Whenever you have been unclean you have to perform a full ablution and be cleaned.

Cünüp olduğun zaman gusül abdesti alıp temizlenmelisin.

There's so much stress put on kids to perform well in school, but with good reason.

Çocuklar okulda başarılı olsunlar diye çok stres altına sokuluyor, ama kendi iyilikleri için.

My band will perform this week at Chuck's Bar and Grill. Please come and see us.

Benim grup bu hafta Chuck's Bar and Grill de konser verecek. Lütfen bizi görmeye gelin.

As a first-aider, Tom is morally obligated to perform CPR on someone who's had a heart attack.

Bir ilk yardım görevlisi olan Tom, kalp krizi geçiren birisi üzerinde manevi olarak CPR yapmakla yükümlüdür.