Examples of using "Phenomenon" in a sentence and their turkish translations:
Olağanüstüydü.
Bu normal bir olgudur.
tam bir fenomendi aslında
Şimşek, elektriksel bir olaydır.
O tamamen farklı bir fenomendir.
- Asit yağmuru bir doğa olayı değildir.
- Asit yağmuru doğal bir fenomen değildir.
- Asit yağmuru doğal bir olay değildir.
Bu olay yavaş yavaş anlaşılıyor.
- Gökkuşağı doğal bir olaydır.
- Gökkuşağı bir doğa olayıdır.
aynı olayın yaşandığını gördüm.
Bu olguyu açıklamak çok kolay.
Bu olay bilim tarafından açıklanamıyor.
Bu, "istem dışı körlük" denen bir olay.
Fenomen modern çağımızın tipik bir örneğidir.
Bu tehlikeli olgu hakkında çok az şey bilinmektedir.
Donan yağmur oldukça nadir bir meteorolojik olaydır.
Ay tutulması ender bir olaydır.
Her bilim adamı, bu olguyu açıklamak için kendi teorisini ortaya attı.
Bu canlı ışık olgusunu daha yeni yeni anlamaya başlıyoruz.
Tom yaşamını bu olguyu incelemeye adamış.
Aurora, kutup bölgelerindeki karakteristik bir olaydır.
Tatoeba, doğum yeri olan Fransa'da kültürel ve sosyal bir olay haline geldi.
Böyle bir olgunun varlığı için hiçbir somut kanıt bulamadık.
1973'te, Leonard Bernstein bu fenomeni Harvard'da büyük bir piyanoda göstermişti.
Jeoloji ile ilgili biraz bir şeyler bilen herkes, Buzul Çağı'nın küresel bir fenomen olduğunu bilir.
Bu büyük olasılıkla çok araştırma konusu olacak olan oldukça ilgi çekici bir fenomendir.
Saat güneşin konumuna göre bizim süreleri bölebildiğimiz bir olgudur
İsveç'te bir yerine üç isme sahip olmak bir çocuk için daha yaygındır, fakat burada, evde, daha sıra dışı bir doğal olaydır.
Tanrının bu dünyayı nasıl yarattığını bilmek istiyorum. Bu veya şu elementin spektrumuyla, bu veya şu fenomenle ilgilendiğim yok. Onun düşündüklerini bilmek istiyorum, gerisi detay.