Examples of using "Pleasure" in a sentence and their turkish translations:
Zevkle.
Benim için bir zevkti.
O zevk bize ait.
- Memnuniyetle.
- Hay hay.
- Seve seve.
- Başımla beraber.
Evet, zevkle.
Bu bir zevk.
Büyük bir zevkle!
Zevkten önce iş.
Ne şeref!
Leyla zevk istiyordu.
O zevk bana ait.
Kısa zevk, uzun tövbe.
Bu bir zevkti.
Okuma bize zevk verir.
Sağlık ve lezzet için!
Memnuniyetle, canım.
Bu bir zevk olacak.
Ne beklenmeyen bir zevk!
Bu her zaman bir zevktir.
Zevkten sonra acı gelir.
O zevk bana ait.
Zevkti.
Bu bir zevk, dostum.
Sizinle tanışmak bir zevkti.
Öğretmenin zevki öğrenmenin zevkinden daha az değildir.
Lezzetli şeyler yerken olduğu gibi, haz aramak
Zevkle yaparım.
Müzik bize çok zevk verir.
Okumak bana büyük bir zevk verir.
Kitap okumayı zevkli buluyordu.
Bize zevkle yardım etti.
İşi zevkle karıştırma.
Bu büyük bir zevkti!
Mary'nin gözleri sevinçle parlıyordu.
Bu benim için bir onurdur.
Hayatın en büyük zevki nedir?
Gerçek bir zevkti.
Güzel şeyler bize zevk verir.
Bazı insanlar sadece zevklerinin peşine düşerler.
Asla işle eğlenceyi karıştırma.
Bana işkence etmek onlara zevk verdi.
Sizinle iş yapmak zevkti.
Acının kaynağı zevktir.
O, insanları izlemekten zevk alır.
O, zevkten başka hiçbir şey için yaşamaz.
Aşkın zevki geçicidir; pişmanlığı sonsuzdur.
Gülümsemeler her zaman zevk göstermez.
Seninle yemek bir zevk.
Sizinle tanışmak bir zevkti.
Ben yemek yaparım, ama çok zevk almadan.
Burada olmak bir zevk.
Hiçbir şey bana daha büyük bir zevk vermezdi.
Sizin için çalışmak bir zevk.
"Teşekkür ederim!" "Benim için zevkti."
Sizinle tanışmak bir zevkti.
En sonunda tanışmış olmak büyük bir mutluluk.
Acısız zevk yoktur.
Size yardımcı olmak için benim için zevktir.
Çocukluğumu zevkle hatırlıyorum.
Ben çocukluğumu zevkle hatırlıyorum.
İşi zevkle karıştırmam.
"Teşekkür ederim." "Bu bir zevkti."
Bu yolculuk sadece zevk içindir.
Burada olmak büyük bir zevk.
Sizinle tanışmak bir zevkti, Bay Tamori.
İşinde büyük zevk alır.
Korku filmlerine gitmekten zevk alır.
Güzel gün keyfimizi artırdı.
Biz onu büyük bir zevkle yaptık.
Sizinle konuşmak bir zevkti.
Seni görmek her zaman bir zevk.
Onun tek zevki müzik dinlemektir.
Görevlerimi zevkle yerine getireceğim.
Seninle tanışmak bir zevkti, Tom.
Seninle tanışmak bir zevk, Tom.
Seninle sohbet etmekten bir zevkti.
Daha önce sizinle tanışma şerefine ermedim.
Hepinizi karşılamak bir zevk.
Tanıştığımıza memnun oldum, hanımefendi.
Sizinle tanışmak bir zevkti, efendim.
Ben bu konuda herhangi zevk almıyorum.
Sizinle tanışmak gerçek bir zevk.
Sonunda sizinle tanışmak bir zevk.
Seninle burada karşılaşmak beklenmedik bir zevk.
Sizi tekrar görmek bir zevk.
Sizinle çalışmak bir zevkti.
O zevk bana ait.
Yalnız hasta dikiş dikmekten zevk alıyor.