Examples of using "Plenty" in a sentence and their turkish translations:
Bizde çok var.
Onların çok var.
- Çok miktarda sahibiz.
- Bizde çok var.
- Çok şeye sahibiz.
- Bizde çok var.
O, muhtemelen pek çok.
Kalan pek çok şey var.
Sen çok yaptın.
Bol miktarda su var.
Çok yiyecek var.
ve bol bol zaman.
Bolca yemek var.
Bu yeterli olmalıdır.
Bu bugün için pek çok.
Çok daha fazlasına sahibim.
Bol miktarda su iç.
Çok zaman var.
Bol ışık var.
Herkes için bol var.
- Çok kahve var.
- Kahve bol.
Bol park yeri var.
eski terk edilmiş kasabalara gireceğiz.
Kendinize bol zaman ayırın.
Çok zamanın var.
Onun bol kitapları var.
Çok kan vardı.
Çok fazla zamanımız var.
Onların çok zamanı vardı.
Bir sürü arkadaşım var.
Pek çok suyumuz var.
Çok paramız var.
Bol miktarda yiyeceğimiz var.
Çok paramız var.
Senin çok zeki olduğunu düşünüyorum.
Tom'un çok parası vardı.
Senin bol zamanın var.
Çok zamanın vardı.
Pek çok müşterim var.
Bol yiyeceğim var.
Çok yerim var.
Yapacak çok işim var.
Pek çok teorim var.
Bol bol param var.
Bir sürü şarabımız var.
Pek çok insana danıştık.
Çok zamanımız olacak.
Yapacak çok işimiz olacak.
Çok fırsatın vardı.
Tom zaten bir sürü şeye sahipti.
Yemek için bol miktarda aldım.
Hakkında konuşacak çok şey var.
Kalan pek çok şey var.
- Eline epey fırsat geçmişti senin.
- Karşına çok fırsat çıkmıştı.
Çok kaya var.
Onların bol miktarda yiyecekleri var.
Kalan çok zaman var.
Hâlâ çok zaman var.
Onların bol zamanı var.
Onların bol miktarda suyu var.
Onların bol paraları var.
Tom'un çok zamanı var.
Tom çok yardım aldı.
Devam eden çok şey vardı.
Tom'un bol yardımı vardı.
Çok zamanım vardı.
Bizim bol miktarda yerimiz var.
Birçok uyarımız vardı.
Pek çok fikrim var.
Bol yiyecek getireceğiz.
Bol yiyeceğimiz olacak.
Bol yiyeceğimiz var.
Tom'un çok parası var.
Tom'un bolca şansı vardı.
Tom'un hayli seçeneği var.
Çok trafik vardı.
Çok seçenek vardı.
Tom'un bir sürü sorusu vardı.
Çok zamanımız var.
Tom bol yiyecek getirdi.
Benim bol zamanım var.
Her zaman bol sıkıntı vardır.
Orada bol miktarda eşya var.
Bir sürü engel var.
Orada bol miktarda iş var.
Pek çok Tom gördüm.
Fadıl'ın bol parası vardı.
Leyla'nın çok sayıda düşmanı vardı.
Tom'un çok sayıda düşmanı var.
Çok yardım aldım.
Tom bolca dinleniyor.
ve bizim seveceğimiz bir sürü insan var.
Onlar buna miktarda sahipler.
- Hala yeterince zamanımız var.
- Hala bol zamanımız var.
Askerlerin bol miktarda silahları vardı.
Çünkü bol su var.
Şimdi bol zamanım var.
Tom'un çok zamanı var.
O pek çok.
Bu gece çok zamanımız var.