Translation of "Popularity" in Turkish

0.007 sec.

Examples of using "Popularity" in a sentence and their turkish translations:

Truman's popularity increased.

Truman'ın popülerliği arttı.

His popularity is waning.

Onun popülaritesi azalıyor.

It's popularity is decreasing.

Popüleritesi azalıyor.

Tom's popularity hasn't suffered.

Tom'un popülaritesi azalmadı.

Tom's popularity is growing.

Tom'un popülaritesi büyüyor.

The popularity turned her head.

Popülerlik başını döndürdü.

The movie gained her great popularity.

Film ona büyük popülerlik kazandırdı.

The Internet has exploded in popularity.

İnternetin popülaritesi patladı.

I have doubts about his popularity.

Onun popülerliği hakkında şüphelerim var.

Truth is not a popularity contest.

Gerçek, popülerlik yarışması değildir.

Mary was jealous of Kate's popularity.

Mary Kate'in popülerliğini kıskanıyordu.

This movie has won great popularity.

Bu film büyük popülerlik kazandı.

Electric vehicles are growing in popularity.

Elektrikli araçların popülaritesi artmaktadır.

Popularity has nothing to do with it.

Popülerliğin onunla hiç ilgisi yok.

His music has attained great popularity overseas.

Onun müziği yurt dışında büyük bir popülerliğe ulaşmıştır.

Employee referral programs are gaining in popularity.

Çalışan sevk programları popülerlik kazanıyor.

Facebook's popularity among teenagers is declining rapidly.

Facebook'un gençler arasındaki popülerliği hızla azalıyor.

The popularity of websites depends on their content.

Web sitelerinin popülerliği onların içeriğine bağlıdır.

His first work gained great popularity among people.

Onun ilk çalışması insanlar arasında büyük popülerlik kazandı.

The actor died at the height of his popularity.

Aktör, popülaritesinin doruğunda öldü.

The popularity of a web site depends on its content.

Bir web sitenin gördüğü ilgi onun içeriğine bağlıdır.

The city is gaining popularity as a major tourist destination.

Kent, önemli bir turistik yer olarak rağbet kazandı.

Despite their popularity, cricket and squash are not Olympic sports.

Popülerliklerine rağmen, kriket ve duvar tenisi Olimpik sporlar değildir.

The musician is enjoying great popularity both in Japan and in America.

Müzisyen hem Japonya hem de Amerika Birleşik Devletleri'nde büyük ilgi görüyor.

Tatoeba's popularity has been growing exponentially since the day of its inception.

Tatoebanın popülaritesi kurulduğu günden beri katlanarak artmaktadır.

- She acquired credit with in the town.
- She won popularity in the town.

Kentte popülerlik kazandı.

This brings us to the recent referendum, which follows Erdogan’s post-coup popularity.

Bu bizi Erdoğan’ın darbe sonrası liderligini izleyen referanduma götürüyor.