Examples of using "Radioactive" in a sentence and their turkish translations:
Bu madde radyoaktif.
Radyoaktif maddeler tehlikelidir.
Aktinyum radyoaktif bir elementtir.
pramit'in koridorları radyoaktif granit ile dolu
Radyoaktif bulut, sınırda durdu.
Radyoaktif atık sorunu çözülmemiş olarak duruyor.
aynı zamanda dolomit ve aynı zamanda radyoaktif granit kullanmışlar
Bebek, radyoaktif ışınlara maruz kalmıştır.
Japonya'da bebek mamasında radyoaktif sezyum saptandı.
Muzlar potasyum içeriğinden dolayı az miktarda radyoaktiftirler.
Amerika'nın radyoaktif atıkları terör saldırılarının hedefi olabilir.
Aslında, yerleşik halk radyoaktif ışınlara maruz kalmaktadır.
Bir başka ilginç enerji kaynağı radyoaktif atık malzemeden elde edilen ısıdır.
Bu şirketler kurşun ve radyoaktif atıkları içme suyumuza boşaltmak istiyorlar. Bu hoşgörülemez.