Examples of using "Reaches" in a sentence and their turkish translations:
Sonunda, bize ulaşır.
Umarım bu halat oraya ulaşır.
Gençlerde işsizlik oranı şu anda %40'larda..
Kartaca filosu nihayet karaya ulaşıyor.
Kız kardeşimin saçı omuzlarına ulaşıyor.
Kız kardeşimin saçları omuzlarına ulaşıyor.
Onun saçı o kadar uzun ki zemine ulaşıyor.
Bu ceket o kadar uzun ki yere ulaşıyor.
ekvator bir taşma noktasına ulaşana kadar büyür ve büyür.
Ağaç örtüsünün altındaki ormanın zeminine ay ışığının sadece yüzde ikisi ulaşıyor.
Sekiz yaşına ulaştığında, çocuk sünnet edilecek.
- Pazar yerine ulaştığında ürünümüz yok satacak.
- Pazar yerine ulaştığında ürünümüz peynir ekmek gibi gidecek.
Umarım bu video yetkili birilerine ulaşır ve buna çözüm yolu bulunur.
Filosu kanatlarını korurken, Romalı general Ebro'nun 15 kilometre kadar yakınına ulaşıyor.
Bir diğer konu ise, nihai hedefine ulaştığında çok fazla para kazanabilmesidir.
Bir fırtına rüzgarın hızı saatte yüz on dokuz kilometreye ulaşırsa kasırga olur.
Yıldızın biz yıllar önceki halini görüyoruz. Çünkü o görüntü bize ışık hızıyla ulaşıyor.