Examples of using "Realized" in a sentence and their turkish translations:
Sami onu fark etti.
Tom bir şey fark etti.
Biz bugün onu gerçekleştirdik.
Sadece bir şey fark ettim.
Tom sorunun farkına vardı.
Tom yalnız olduğunu fark etti.
Tom, Mary'nin haklı olduğunu fark etti.
Tom Mary'nin şaka yapmadığını fark etti.
Kazanamıyacağımın farkına vardım.
Yardıma ihtiyacım olduğunu fark ettim.
Hazır olmadığımı fark ettim.
Tom hatalı olduğunu fark etti.
Tom Mary'nin ciddi olduğunu açıkladı.
Tom Mary'nin yorgun olduğunu fark etti.
- Tom Mary'nin mutsuz olduğunu fark etti.
- Tom, Mary'nin mutsuz olduğunu fark etti.
Tom Mary'nin dinlemediğini fark etti.
Tom bir şeyin yanlış olduğunu fark etti.
Tom bir şeyin doğru olmadığını fark etti.
Tom'un haklı olduğunu fark ettim.
Tom bunun umutsuz olduğunu fark etti.
Tom, Mary'nin yalan söylediğini fark etti.
Tom yalnız olmadığını fark etti.
Tom pusuya düşürüldüğünü fark etti.
Bunun yararsız olduğunu fark ettik.
Tom onun boğulduğunu fark etti.
Tom, Mary'nin öldüğünü fark etti.
Tom konuşamadığını fark etti.
Tom, Mary'nin mutlu olmadığını fark etti.
Tom, Mary'nin bayılmış olduğunu fark etti.
Tom ölmekte olduğunu fark etti.
Tom, Mary'nin endişeli olduğunu anladı.
Tom, Mary'nin uyuduğunu fark etti.
Tom hata yaptığını fark etti.
- Kimse Tom'un acı çektiğini fark etmedi.
- Tom'un acı çektiğini kimse fark etmiyordu.
- Hiç kimse Tom'un acı çektiğinin farkında değildi.
Bunu sadece o zaman fark ettim.
Hayalim yakında gerçekleşiyor.
Sadece ilginç bir şey fark ettim.
Biz onu çok geç fark ettik.
Tom neyin hatalı olduğunu fark etti.
Ne olduğunu fark ettim.
Tom hızla hatasını fark etti.
Tom neler olduğunu fark etti.
Özür dilerim. Fark etmedim.
Tom ne olduğunu fark etti.
Hazır olmadığımı fark ettim.
Tom yalnız olmadığını fark etti.
Yardıma ihtiyacım olduğunu fark ettim.
Herkes bunun ciddi olduğunun farkındaydı.
Sami, Leyla'nın ölü olduğunu fark etti.
Hatalı olduklarını fark ettiler.
Yalnız olduklarını fark ettiler.
- Tom zorda olduğunun farkına vardı.
- Tom sıkıntıda olduğunun farkına vardı.
Tom mantıksız olduğunu fark etti.
Tom birden hatalı olduğunu fark etti.
- Benim için olmadığını fark ettim.
- Bana olmadığını fark ettim.
Tom seçeneği olmadığını fark etti.
Tom Mary'nin muhtemelen uykulu olduğunu fark etti.
Tom Mary'nin çok kafası karışmış olduğunu fark etti.
Tom geç kalabileceğini fark etti.
Tom Mary'nin meşgul olabileceğini fark etti.
Tom Mary'nin aç olabileceğini fark etti.
Tom Mary'nin yorgun olabileceğini fark etti.
Tom birden bir şeyin yanlış olduğunu fark etti.
- Tom Mary'nin yorulduğunu fark etti.
- Tom, Mary'nin yorulduğunu fark etti.
Tom aniden yalnız olmadığını fark etti.
Onun bir hata olduğunu fark ettim.
Tom sonunda Mary'nin haklı olduğunu fark etti.
Tom sonunda hatalı olduğunu fark etti.
Onun sen olduğunu fark etmeliydim.
Tom çabucak bir şeyin yanlış olduğunu fark etti.
Tom bunun bir şaka olmadığını fark etti.
Tom onun bir şüpheli olduğunu fark etti.
Tom, bir görevi olduğunu fark etti.
Tom, Mary'nin silahı olduğunu fark etti.
Tom Mary'nin ondan hoşlanmadığını fark etti.
Tom aniden Mary'nin onu sevdiğini fark etti.
Tom aniden Mary'yi sevdiğini fark etti.
Tom, Mary'nin ayrılmak istediğini fark etti.
Tom ayrılmak zorunda olduğunu fark etti.
Tom, Mary'nin ayrılması gerektiğini fark etti.
- Tom takip edildiğini fark etti.
- Tom izlendiğini fark etti.
Tom, Mary'nin onu yapmaması gerektiğini anlamıştı.
Tom onu yapmaması gerektiğini fark etti.
Tom, Mary'nin onu yapması gerektiğini fark etti.
Tom onu yapması gerektiğini fark etti.
Tom çok geçmeden yalnız olduğunu fark etti.
Tom, Mary'nin onu takip ettiğini fark etti.
- Kimse Tom'un acı çektiğini fark etmedi.
- Tom'un acı çektiğini kimse fark etmiyordu.
- Hiç kimse Tom'un acı çektiğinin farkında değildi.
O anda,
Yalnız olmadığımı gördüm,
En sonunda hatasını anladı.
Onun dileği sonunda gerçekleştirildi.
Tom henüz hatasını fark etmedi.
Tom kimseyi ikna edemediğini fark etti.
Hatamızı çok geç fark ettik.