Translation of "Research" in Turkish

0.010 sec.

Examples of using "Research" in a sentence and their turkish translations:

- The research is completed?
- The research is finished?

Araştırma tamamlandı mı?

- I did a little research.
- I did some research.
- I've been doing a little research.
- I've been doing some research.

Biraz araştırma yaptım.

His research concluded

Araştırmasında, insanların

I'm doing research later

araştırma yapıyorum daha sonrasında bunu

Our research shows this

Yaptığımız araştırmalar bunu gösteriyor

How's your research going?

Araştırman nasıl gidiyor?

The research is completed?

Araştırma bitti mi?

More research is needed.

Daha fazla araştırma gerekli.

Is animal research ethical?

Hayvan araştırmaları etik midir?

Do your own research.

Sen araştırmaya sahip misin?

We've done our research.

Araştırmamızı yaptık.

- I've been doing a little research.
- I've been doing some research.

- Birazcık araştırma yapıyordum.
- Biraz araştırma yapıyorum.

Well, I've done the research.

Ama ben araştırdım.

Have you done any research?

Hiç araştırdınız mı?

If we do this research

Eğer bu araştırmaları biz yaparsak

He dedicated himself to research.

O kendini araştırmaya adadı.

He dedicates himself to research.

O kendini araştırmaya adadı.

I did a little research.

Birazcık araştırma yaptım.

I know about that research.

O araştırma hakkında biliyorum.

Tom didn't do enough research.

Tom yeterli araştırma yapmadı.

You didn't do enough research.

Yeterli araştırma yapmadın.

I've been doing some research.

Biraz araştırma yapıyorum.

I've done research on this.

Bu konu üzerine araştırma yaptım.

Tom did his own research.

Tom kendi araştırmasını yaptı.

Other research shows similar results.

Diğer araştırmalar da benzer sonuçları gösteriyor.

I didn't do enough research.

- Yeterince araştırmadım.
- Yeterli araştırma yapmadım.

Sami started to research Islam.

Sami İslam'ı araştırmaya başladı.

- He is engaged in the research of AIDS.
- He is working in AIDS research.

O, AIDS araştırmasında çalışıyor.

The research backs this up too.

Bunu araştırmalar da destekliyor.

To support research in this area

bu alandaki araştırmaları desteklemek

Only scientific research people can go

sadece bilimsel araştırma amaçlı insanlar gidebilecek

So it's impossible to research anything.

yani bir şeyi araştırmak imkânsız.

Who had no previous research experience.

ve araştırma deneyimim de yoktu.

He is doing research in sociology.

Sosyolojide araştırma yapıyor.

He is engaged in medical research.

Tıbbi araştırmayla meşgul.

Tom is busy with his research.

Tom araştırması ile meşgul.

Tom is doing research in biology.

Tom biyolojide araştırma yapıyor.

Tom is engaged in medical research.

Tom tıbbi araştırma ile iştigal etmektedir.

Tom is working in AIDS research.

Tom AIDS araştırmasında çalışıyor.

I was just doing some research.

Sadece biraz araştırma yapıyordum.

I need to do some research.

Biraz araştırma yapmam gerekiyor.

Allocate a room for research purposes.

Araştırma amaçları için bir oda ayırın.

They are engaged in cancer research.

Onlar kanser araştırma işiyle meşgul.

She's donating money for cancer research.

Kanser araştırmaları için para bağışında bulunuyor.

Their research used a survey method.

Onların araştırması bir anket yöntemi kullandı.

The scientist is conducting medical research.

Bilim adamı tıbbi araştırma yapıyor.

Dan did some research on Linda.

Dan, Linda hakkında biraz araştırma yaptı.

What's stopping you from doing research?

Senin araştırma yapmanı ne durduruyor?

Tom broke into a research laboratory.

Tom zorla bir araştırma laboratuvarında girdi.

I've been doing a little research.

Birazcık araştırma yapıyordum.

You need to do more research.

Daha fazla araştırma yapmanız gerekir.

He is absorbed in his research.

O, araştırmasına dalmış.

I prefer doing my own research.

Kendi araştırmamı yapmayı tercih ederim.

I did some research on this.

Bunun üzerinde biraz araştırma yaptım.

I am engaged in AIDS research.

AIDS araştırması yaptım.

I work for a research laboratory.

Bir araştırma laboratuarı için çalışıyorum.

- I can see you have done your research.
- I can see you've done your research.

Araştırmanı yaptığını görebiliyorum.

Hopefully young colleagues will continue the research

Umut ediyorum ki genç meslektaşlarımız insanoğlunun bu çok heyecan verici

But the recent research that does exist

ama son zamanlardaki mevcut araştırmalar

So I put my research on hold,

Bu yüzden araştırmamı beklemeye aldım

What I already knew from the research.

araştırmalardan ne öğrendiğimi anlatabilirim.

This movie, made by my research group,

Araştırma ekibim tarafından hazırlanan bu görüntü

And engage in my own independent research,

garajım ya da yatak odam dahil her nerede olursa olsun

The doctors are engaged in cancer research.

Doktorlar kanser araştırmasıyla meşgul.

He lost himself in his new research.

Yeni araştırmasında kendini kaybetti.

This may be research my secretary did.

Bu, sekreterimin yaptığı araştırma olabilir.

They earmarked enough money for research work.

Araştırma çalışması için yeterli para ayırdılar.

My brother is engaged in cancer research.

- Kardeşim kanser araştırmasına dahil oldu.
- Erkek kardeşim kanser araştırması ile ilgileniyor.

His theory is based on careful research.

Onun teorisi dikkatli araştırmaya dayalıdır.

I have to do a little research.

Biraz araştırma yapmak zorundayım.

Research in this area is somewhat equivocal.

Bu konuda yapılan araştırma oldukça şüpheli.

I want you to do some research.

- Birkaç araştırma yapmanı istiyorum.
- Birkaç araştırma yapmanızı istiyorum.

Even worms are bought for medical research.

Solucanlar bile tıbbi araştırma için satın alındı.

Tom is one of our research assistants.

Tom araştırma asistanlarımızdan biridir.

Tom is helping Mary with her research.

Tom, Mary'ye araştırmalarında yardımcı oluyor.

He is neglecting his research these days.

O, bu günlerde yaptığı araştırmayı ihmal ediyor.

Tom is devoting himself to jellyfish research.

Tom kendini denizanası araştırmasına adıyor.

This is the outcome of our research.

Bu, araştırmamızın sonucudur.

Languages are valuable subjects for scientific research.

Diller, bilimsel araştırma için değerli konulardır.

I started this research three years ago.

Bu araştırmaya üç yıl önce başladım.

I have to do some more research.

Benim biraz daha araştırma yapmam lazım.

But the scientific research is in its infancy,

Ama bilimsel araştırmalar hâlâ emekleme döneminde.

But in my research, it's becoming really clear

Ancak benim araştırmamda, topladığımız en önemli,

It is called the research on cognitive biases.

Bilişsel ön yargılar üzerine araştırmalar diye adlandırılıyor.

I started studying resilience research a decade ago,

On yıl önce, Philadelphia'daki Pensilvanya Üniversitesinde

Who showcase their cutting-edge research and inventions.

en son araştırma ve buluşlarını sundukları bir fuar.

My research shows it has a significant effect.

Araştırmam bunun önemli bir etkisi olduğunu gösteriyor.

Research is clear that holding somebody in jail

Araştırma açıkça gösteriyor ki birini hapiste tutmak

That will be the subject of future research.

Gelecek araştırma konum bu olacak.

Leader in things like Pharma research and software.

alanlarda bölgesel lider olmasının sebebi de budur.

The war brought their research to an end.

Savaş, araştırmalarına son verdi.

The scientist insisted on proceeding with the research.

Bilimci araştırmaya devam etmekte ısrar etti.

The results of the research were quite satisfactory.

Araştırmanın sonuçları oldukça tatmin ediciydi.

We have little money available for the research.

Araştırma için mevcut az paramız var.

"How's your research coming along?" "Not so bad."

"Araştırmanız nasıl gidiyor?" "Fena değil."

This is supposedly research which my secretary did.

Sekreterim güya araştırma yapmış.

I'd really like more time to research this.

Bunu araştırmak için gerçekten daha fazla zaman istiyorum.

Her studies contributed greatly to developing scientific research.

Onun çalışmaları bilimsel araştırmayı geliştirmeye çok katkıda bulundu.

What kind of research does the organization do?

Organizasyon ne tür araştırma yapar?