Translation of "Rewarding" in Turkish

rewarding and restricting citizens,

vatandaşlarını ödüllendirecek ve cezalandıracak

It's a very rewarding feeling.

Bu çok ödüllendirici bir duygu.

I found that very rewarding.

- Onu çok faydalı buldum.
- Onu çok ödüllendirici buldum.

It was a very rewarding experience.

O çok faydalı bir deneyimdi.

- It's very rewarding.
- It's very helpful.

Bu çok faydalı.

To now being rewarding, most of the time.

çoğu zaman ödüllendirilmeye gider.

By rewarding them with a time-limited monopoly.

keşifte bulunmaya motive etmekti.

It actually feels like a quite rewarding experience.

Aslında oldukça kârlı bir iş.

And the other three weeks, we're rewarding the students.

ve diğer üç haftada öğrencileri ödüllendiriyoruz.

Some people like rewarding themselves, not expecting reward from others.

Bazıları kimseden hediye beklemeden kendisini ödüllendirmeyi sever.

Try rewarding yourself and not relying on others for reward.

Kendinizi ödüllendirmeyi deneyin ve ödül için başkalarına güvenmeyi denemeyin.

It was one of the most rewarding experiences of my life.

Yaşamımın en değerli deneyimlerinden biriydi.

Feeding someone during the holy month of Ramadan is very rewarding.

Ramazanışerifte birini doyurmak çok sevaptır.

I like this work because you see the result immediately; it's very rewarding.

Sonucu hemen gördüğün için bu işi seviyorum; bu çok yararlı.