Translation of "Sacrificed" in Turkish

0.004 sec.

Examples of using "Sacrificed" in a sentence and their turkish translations:

I sacrificed everything.

Her şeyi feda ettim.

I've sacrificed everything.

Her şeyi feda ettim.

She sacrificed her life.

O, hayatını feda etti.

Fadil sacrificed his anonymity.

- Fadıl gizliliğini feda etti.
- Fadıl anonimliğini feda etti.

Sami sacrificed his anonymity.

Sami gizliliğini feda etti.

He sacrificed everything for you.

O senin için her şeyi feda etti.

Tom sacrificed everything for you.

Tom senin için her şeyi feda etti.

Tom sacrificed his life for us.

Tom bizim için hayatını feda etti.

They've sacrificed color vision for light sensitivity.

Işığa duyarlılık uğruna renkli görmeyi feda etmişlerdir.

Tom sacrificed himself to save his family.

Tom ailesini kurtarmak için kendini feda etti.

Tom sacrificed his rook to avoid mate.

Tom mat olmamak için kalesini feda etti.

- We sacrifice a lot.
- We sacrificed a lot.

Çok şeyi feda ettik.

Tom sacrificed his life to save his brother.

Tom erkek kardeşini kurtarmak için hayatını feda etti.

He sacrificed his health to fulfill his duty.

O, görevini yerine getirmek için sağlığını feda etti.

He sacrificed his own life to save them.

O, onları kurtarmak için kendi hayatını feda etti.

Tom would have sacrificed his life in vain.

Tom boşuna hayatını feda ederdi.

Tom sacrificed his own life to save Mary.

Tom Mary'yi kurtarmak için kendi hayatını feda etti.

The soldier sacrificed himself to save his friend's life.

Asker arkadaşının hayatını kurtarmak için kendini feda etti.

Mary sacrificed her own life in order to save Tom.

Mary, Tom'u kurtarmak için kendi hayatını feda etti.

Sami sacrificed his loving wife on the altar of greed.

Sami sevdiği karısını açgözlülüğün sunağında kurban etti.

And so much is sacrificed for it -- it's factories, communities, jobs.

Bu üçü adına birçok şey feda edildi: çalışanlar, fabrikalar, topluluklar.

The ones in the Parliament sacrificed the West totally, nerves were tense.

Meclistekiler tamamen Batı’yı gözden çıkarmış, sinirler gergin.

They sacrificed forbidden swine, and put to death all who refused to eat.

Onlar yasaklanmış domuzu kurban etti, ve onu yemeyi reddeden herkesi öldürdüler.

- He gave up his career for his family.
- She sacrificed her career for her family.

O ailesi için kariyerini feda etti.

When he was about to hit the world, a UFO took a break and sacrificed himself

dünyaya çarpmak üzereyken bir UFO ara girerek kendini feda etti