Translation of "Shops" in Turkish

Tom shops online.

Tom çevrimiçi alışveriş eder.

The shops are closed.

Dükkanlar kapalı.

When do the shops open?

Dükkanlar ne zaman açar?

The shops were all closed.

Dükkanların hepsi kapalıydı.

Are the shops open today?

Dükkanlar bugün açık mı?

Shops are quiet on weekdays.

Hafta içleri mağazalar tenha oluyor.

The shops are still open.

Dükkanlar hâlâ açık.

Are the shops open on Saturday?

Dükkanlar cumartesi günü açık mı?

Tom usually shops at the mall.

Tom genellikle alışveriş merkezinde alışveriş yapar.

Most of the shops were closed.

Dükkanların çoğu kapalıydı.

Are there any souvenir shops here?

Burada hiç hediyelik eşya dükkanları var mı?

What time do the shops open?

Dükkanlar kaçta açılıyor?

- It being Sunday, the shops were not open.
- It was Sunday, and shops were closed.

Pazar günüydü ve dükkânlar kapalıydı.

Local shops do good business with tourists.

Yerel mağazalar turistlerle iyi iş yapar.

Shops are open from Monday to Saturday.

Dükkanlar pazartesiden cumartesiye kadar açık.

Military toys are abundant in the shops.

Asker oyuncakları dükkanlarca bolca bulunur.

The streets are lined with old shops.

Caddeler eski mağazalarla kaplı.

There are no shops near my house.

Evimin yakınında hiç dükkan yok.

There aren't too many shops around here.

Buralarda çok sayıda dükkan yok.

There are some shops near my house.

Evimin yanında birkaç dükkân var.

Tony thought about the factory and the shops.

Tony fabrika ve dükkanlar hakkında düşündü.

The main shops are in the city centre.

Ana mağazalar şehir merkezinde bulunmaktadır.

It being Sunday, the shops were not open.

Pazar olduğu için, dükkanlar açık değildi.

Tom spent all day looking around antique shops.

Tom tüm günü antika dükkanlarının etrafında bakınarak geçirdi.

Mary spent the entire day in souvenir shops.

Mary bütün günü hediyelik eşya dükkanlarında geçirir.

I found all the shops closed by that time.

O zamana kadar bütün dükkanları kapalı buldum.

I didn't buy anything at the duty-free shops.

Gümrüksüz mağazalardan herhangi bir şey almadım.

There are a few shops next to my house.

Evimin yanında birkaç dükkân var.

There are only liquor stores and gun shops here.

Burada sadece likör mağazaları ve silah dükkanları var.

There are many souvenir shops in the old city.

Eski şehirde birçok hediyelik eşya mağazaları vardır.

I went to many shops to look for the book.

Kitabı bulmaya çalışmak için birçok dükkana gittim.

There are two swimming pools, several cinemas, markets, shops, everything.

İki tane yüzme havuzu, çeşitli sinemalar, marketler, mağazalar, her şey vardır.

There are very few shops and the cinema is awful.

Burada çok az dükkan var ve sinema berbat.

- All the stores are closed.
- All the shops are closed.

Tüm dükkanlar kapalı.

Most shops near the school are closed on Saturdays now.

Okulun yakınındaki birçok dükkan şimdi cumartesi günleri kapalı.

The shops are for the most part closed at ten o'clock.

Dükkanlar genellikle saat onda kapalıdır.

I like shopping in used-book stores and in used-clothing shops.

Ben ikinci el kitapçılarda ve ikinci el giyim dükkanlarında alışveriş yapmayı severim.

The shops look merry with their bright toys and their green branches.

Dükkanlar, parlak oyuncakları ve yeşil dallarıyla neşeli görünüyor.

Are made in traditional shops) So in order to tap into this potential, the

klasik mağazalarda yapıldığını fark etti. Bu yüzden bu potansiyelden faydalanmak adına

A group of anarchists vandalized shops and threw rocks and Molotov cocktails at police.

Bir grup anarşist dükkanları tahrip edip polise taş ve molotof attı.

In fact, it is said the company is trying to open hundreds of shops in this country.

Aslında, şirketin bu ülkede binlerce mağaza açmaya çalıştığı söyleniyor.

In the Dutch town of Maastricht there ought to be 53 churches, but some of them are already used as shops, cafés or museums.

Hollanda kenti Maastricht'te 53 tane kilise olması gerekir, ama onlardan bazıları zaten mağaza, kafe ya da müze olarak kullanılır.