Examples of using "Slid" in a sentence and their turkish translations:
Tom pencereyi kaydırarak açtı.
Tom korkuluktan aşağı kaydı.
Tom kapıyı kaydırarak kapattı.
Tom kaydırağı aşağıya doğru kaydırdı.
Tom pencereyi açtı.
Tom kapıyı açmak için kaydırdı.
Tırabzandan aşağıya kaydım.
Alice uzun yoldan kaydı.
Çocuklar banktan aşağıya kaydı.
Tom su kaydırağını aşağı kaydırdı.
Tom gitarını yatağının altına kaydırdı.
Tom dizüstünü kanapenin altına kaydırdı.
Parayı cebime koydu.
O yanındaki koltuğa kaydı.
Tom güneş gözlüğünü başının üstüne kaydırdı.
O, kanepede ona biraz daha yaklaştı.
Tom kanepede Mary'ye biraz daha yaklaştı.
Tom yüzüğü Mary'nin parmağına taktı.
Tom saksıyı sola doğru hareket ettirdi ve gizli kapıyı kaydırarak açtı.
Tom'un sürdüğü kamyon buzlu bir yolda kaydı ve bir ağaca çarptı.
Büyük bir buz yığını çatıdan kaydığında ve ona çarptığında Tom yaralandı.
Büyük bir buz parçası çatıdan kaydı ve büyük bir gürültüyle yere çarptı.
elim çarptı, denizkestanesi kaydı, yere düşmesin diye elimle yakaladım,
Tom anahtarı kilide soktu.