Examples of using "Socialize" in a sentence and their turkish translations:
Tom sohbet etmeyi sevmez.
Sosyalleşmek için oraya gitmiyorum.
Sadece sosyalleşmek için masa üstü oyunları oynarım.
Dışarı çıkıp daha fazla sosyalleşmen gerekir.
Fadıl, çocuklarının biriyle sosyalleşmesine izin vermedi.
- Sosyalleşmek hoşuma gitmiyor.
- İnsanların arasına karışmaktan hoşlanmıyorum.
Ek olarak yaşlılar birbirleriyle sosyalleşebilsin ve Amerikan hayatının aktif üyeleri olarak kalabilsinler diye birçok topluluk kurulmuştur.