Examples of using "Sprang" in a sentence and their turkish translations:
Her şey bununla başladı.
Tom harekete geçti.
Ben yataktan fırladım.
Tom derhal harekete geçti.
Ayağa fırladım.
Kedi kuşa sıçrayarak atladı.
Bahçede yabani otlar çıktı.
Bütün demiryolu boyunca kasabalar türedi.
Tom hiddetle üzerime sıçradı.
Garip bir ses duydu ve yataktan fırladı.
Küçük çocuk korkmuş ve sandalyeden fırlamıştı.
O, kuzeydeki en iyi ailelerin birinden gelmiştir.
Ülkede birden, Sünni ve Şii gruplar peyda oldu.
Karanlıktan fırlayan köpekten dolayı şoka girdim.
Tom ayağa fırladı.
Tom, yataktan dışarı fırladı, bazı giysiler giyiverdi, kahvaltı yaptı ve on dakika içinde kapıdan çıktı.