Examples of using "Steal" in a sentence and their turkish translations:
Para çal.
Sen onu çaldın mı?
Bu bir kelepir.
Ben eşya çalarım.
Biz eşya çalarız.
- Onlar eşya çalar.
- Hırsızlık yaparlar.
Ben çalmam.
Parayı çal.
Bugün yumurta çalan yarın öküz de çalar.
Onu çalmadım.
Bunu çaldın mı?
Hiçbir şey çalmadım.
Tom ne çaldı?
Ne çaldın?
Hala çelik çalarım.
Onları çaldın mı?
Tom hiçbir şey çalmadı.
Sami hiçbir şey çalmadı.
Biz çalmadık.
Çalmak yanlıştır.
kişisel verilerinizi çalabilir
Açlık onu çalmaya tahrik etti.
Yoksulluk onu çalmaya zorladı.
Çalmak kötüdür.
Tom asla bir şey çalmazdı.
Senin için çalamam.
Tom yine mi bir şey çaldı?
Bir şey çalmamaya çalış.
Sen o arabayı çaldın mı?
Başka ne çaldın?
Bu gerçek bir kelepir.
Onu çalmak istedim.
Ben senin cüzdanını çalmadım.
Neden onu çaldın?
Ben gizlice eve giriyorum.
Tom senden çalmadı.
Onlar onu çalmaya çalışıyorlar.
Parayı çalmadım.
Çalmaktansa açlıktan ölmeyi tercih ederim.
Arılardan bal çalma!
Mükemmel suç işleyelim: Ben senin kalbini çalacağım ve sen benimkini çalacaksın.
Stres, östrojenlerinizi kelimenin tam anlamıyla çalabilir,
İyi sanatçılar kopyalar, büyük sanatçılar çalar.
Neden cüzdanını çalayım ki?
En azından bir şey çalmadın.
Çalmaktansa açlıktan ölmeyi yeğlerim.
Para çalmak yanlıştır.
Bu yemeği gerçekten çaldın mı?
- Erkek arkadaşımı çalmaya çalıştı.
- Erkek arkadaşımı benden almaya yeltendi.
Senden hiçbir şey çalmadım.
Birinin eşya çaldığını gördüm.
Birisi onu çalmaya çalışabilir.
Biz seni senden çalacağız.
Onlar arabayı çalmak istedi.
Para çaldığımı kim söylüyor?
Tom'dan bir şey çalmadım.
Tom benden bir şey çalmadı.
Kimse onların kitap çaldığını görmedi.
Kimse kitap çaldığımı görmedi.
Hiç kimse onun kitabı çaldığını görmedi.
Hiç kimse onun kitabı çaldığını görmedi.
Tom, Mary'nin mücevherleri çalmasına yardımcı oldu.
O yemek tarifini çalmak zorundayım.
Kimse Tom'un kitabı çaldığını görmedi.
Tom Mary'nin John'un parasını çaldığını gördü.
Çalmak doğru değildir.
Sadece arkadaşlarınız kitaplarınızı çalar.
Fadıl, Dania'nın parasını çalmak istedi.
Tom Mary'nin parasını çalmaya çalıştı.
Onlar işlerimizi çalmak istiyorlar.
Ne kadar para çaldın?
Tom ne kadar para çaldı?
- Sami, Leyla'nın çalabileceğini düşünmedi.
- Sami, Leyla'nın hırsızlık yapabileceğini düşünmedi.
- Sami parayı çalmak istedi.
- Sami parayı çalmak istiyordu.
Sami Leyla'nın ayakkabılarını çalmaya çalıştı.
Benim örnek cümlelerimi çalma.
Tom bir daha asla bir şey çalmayacağını söyledi.
size bir kopuz çalmak istiyordum
Mücevher çalmaya çalışırken yakalandı.
Sana nasıl çalacağını öğretebilirim.
Bana nasıl hırsızlık yapılacağını öğretebilir misin?
- Bu fiyata çok kelepir.
- Kelepir, yarı fiyatına.
Sen gerçekten bir tane çalacak mısın?
Diğer insanların eşyalarını çalmaya kalkışma!
- Neden büyükannenin takılarını çaldın?
- Neden anneannenin mücevherlerini çaldın?
Bir hırsızdan çalmak zordur.
Tom mücevher çalmaya çalışırken yakalandı.
O çalacak son adamdır.
Çalıyorsun, hile yapıyorsun ve yalan söylüyorsun.
Sami Leyla'nın yeni ayakkabılarını çalmaya çalıştı.
Tom yedek parça çalmak için bir depoya gizlice girdi.
Başkalarından çalmaktansa ölmeyi tercih ederim.
Mary'nin el çantasını çaldığını gördüğüm adam bu.
O benim onun erkek arkadaşını çalmaya çalıştığımı düşünüyor.
- Çalmaktansa açlıktan ölürüm.
- Hırsızlık yapacağıma açlıktan ölürüm.
- Çalmaktansa açlıktan ölmeyi tercih ederim.
Ben onu çalmadım. Sadece onu ödünç aldım.
O ikiz kardeşinin kimliğini çalmaya çalıştı.
Tom Mary'nin kasasını çalmak için bir plan hazırladı.
Onu çalmadım. Onu sadece ödünç aldım.