Examples of using "Stores" in a sentence and their turkish translations:
Bazı mağazalar fiyatları indirdi.
Büyük mağazalar çok sayıda şeyler satarlar.
Mini marketler çubuk şeker satarlar.
Bütün mağazalar kapalıydı.
13 tane perakende mağazamız var.
Mağazaları ve fabrikaları imha ettiler.
la o fotoğrafları zaten Whatsapp zaten depoluyor
Turistler dükkanların etrafında dolaştı.
Cadde boyunca dükkanlar var.
…perakende mağazalar, genel merkezler, hepsi kapalı.”
O hırdavat dükkanında satılır.
Boston'daki bazı mağazaları ziyaret ettim.
Mağazalar pazar günü kapalıdır.
Herhangi bir ucuz mağaza biliyor musun?
- Gerçekten oradaki mağazalardan hoşlanmıyorum.
- Oradaki mağazaları gerçekten sevmiyorum.
Ben mağazalarda birçok şey alırım.
beyazların yiyecekle mağazadan çıktığı fotoğraf
Ben gerçekten alışveriş merkezi mağazalarını beğenmiyorum.
Alışveriş merkezinde üç mağaza var.
Mağazalar satılmamış malla ne yapar.
Bu bölgede çok sayıda mağaza var.
Serseri grupları yiyecek aramak için mağazalara zorla girdi.
Yukon'da hiç dükkân yoktu.
Buralarda hiç kitapçı var mı?
Mağazalara bakarak bir saat harcadı.
- Mağazalar grev nedeniyle kapandı.
- Dükkanlar grev nedeniyle kapandı.
Ağustos ayında neredeyse tüm mağazalar indirim sunar.
Büyük mağazaları tercih ederim: fiyatlar daha düşüktür.
İngiltere'de pazar günü mağazalar kapalı mı?
Solda iki adet elmas mağazası var.
Bu şehirde hiç kitapçı var mı?
Bu kasabada hiç kitapçı var mı?
Caddenin her iki tarafında mağazalar var.
Bu diğer mağazaların herhangi birinden daha ucuz değildi.
Shinjuku'da birçok büyük mağazalar ve süpermarketler vardır.
Birçok mağaza ağustos ayında indirimler sunar.
Marketler ve süpermarketler, 2009'dan beri ilaç satabiliyorlar.
Burada sadece likör mağazaları ve silah dükkanları var.
Biz mağazalardan hediyeler satın alabiliriz.
Tom verilerinin çoğunu bulutta saklar.
Deprem olursa mağazalar yağmalanacak.
Türkiye'de Boyner, Mavi, Sarar gibi firmalar mağazalarını kapattı
gibi önemli binaları da koruyacaktır.
Hedefi Fransız taşıma ve denizci depolarını yok etmekti
Caddenin iki tarafında da birçok dükkan var.
Tüm dükkanlar kapalı.
Mağazalar sıcak nedeniyle öğleden sonra kapalıdırlar.
İş olmadığı için birçok dükkân kapanıyor.
Ve daha bir çok firma mağazalarını kapattı ve üretimlerini de durdurdu
Birçok lise öğrencileri çizgi roman okumak için kitap mağazalarında gezinirler.
Evimin yürüme mesafesinde üç sağlık gıda mağazası var.
Ben ikinci el kitapçılarda ve ikinci el giyim dükkanlarında alışveriş yapmayı severim.
Tatil sezonunda, birçok mağaza fiyatlarını yükseltir.
Noel'den önceki ay mağazalar için yılın çok meşgul zamanıdır.
Mağazalar insanların internetten almayı düşündükleri şeyleri inceledikleri showroomlara dönüşüyor.
Mağazaların çoğu kapandı. Havayolu şirketlerinin bazıları kapandı. Diğerleri ise yolcu dahi bulamıyor.
Çevreye sordum ve buralarda onu satan dükkanlar yok gibi görünüyor.
Turistlerin Tati mağazalarına Eyfel Kulesi'nden daha sık gittikleri de olmuştu.
Amazon şimdiden Amerika'da birkaç kitap dükkanına sahip ve kuyruksuz, kasiyersiz
Sonbaharda stokladığı yiyecekler de tükenmiş durumda. Soğuk gecede yiyecek araması gerek.
Birçok köyün ana caddeleri aslında terk edilmiştir. Temel nedeni Wal-Mart gibi büyük mağazaların ilerlemesidir.
- Fabrika işçilerinin aileleri okul, hastane ve mağazalara ihtiyaç duyar; böylece bu hizmetleri sağlayacak daha fazla insan yaşamak için bu bölgeye gelir ve de bir şehir oluşur.
- Fabrika işçilerinin ailelerinin okullara, hastanelere ve mağazalara ihtiyaçları vardır, bu yüzden bu hizmetleri sağlamak için daha fazla insan bölgede yaşamak için gelir. Böylece bir şehir gelişir.
Bu, insanların evliliğe karşı tavrındaki bir değişiklik ve 24 saat açık olan ve genç insanların daha kolay yaşamalarını sağlayan fast food restoranlar ve yerel dükkanlardan dolayı olabilir.